26 kişi enkazda ölmüştü ... "Denetimini yapan kamu kurumu yetkilileri de sorumlu”

26 kişi enkazda ölmüştü ...
A- A+ PAYLAŞ
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

Malatya’da 26 kişinin enkaz altında kalarak öldüğü, 14 kişinin de yine enkazdan yaralı olarak kurtarıldığı Balanlı Apartmanı soruşturmasında sonrasında hazırlanan iddianame de 2 şüpheli hakkında dava açılırken, binanın müteahhidini ise deprem öncesi vefat ettiği kaydedildi. 

Malatya’da 6 Şubat’taki ilk depremde yıkılan  Niyazi Mısri Caddesi üzerinde Niyazi Mısri Camii’nin arkasında bulunan Balanlı Apartmanı, burada oturan 27 kişinin enkaz altında kalarak ölmesine, 14 kişinin ise enkaz altında kalarak yaralanmasına neden olmuştu.

Balanlı Apartmanı ile ile ilgili soruşturmada apartmanın müteahhidi Ahmet Turan Devecel’in deprem öncesi vefat etmiş olduğu belirlenirken, binanın yapımında görev alan Mimar Ahmet Turan Üzmez ve İnşaat Mühendisi Bülent Yeroğlu hakkında, “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” iddiasıyla dava açıldı. 

-26 Kişi enkaz atında vfat etmişti 

Balanlı Apartmanı’nda Abdullah Sepici (41) , Ayşe Sonay Balanlı (67), Berat Sepici (11) , Betül Metiner (25), Beytullah Taneli (25), Birgül Soylu (39), Elif Yaren Meydan (15)  Elifnur Bulut (4), Fatma Kılıç (60), Furkan Kılıç (21),  Maide Sepici(39), Mehmet Akif Metiner(22), Muzaffer Ercan (60), Münevver Metiner (55), Nevzat Soylu (44), Nuri Soylu (43) , Ömer Faruk Sepici(16), Pelin Ercan (19), Rukiye Bulut (28), Rümeysa Soylu (17), Sahra Sepici (2),  Salih Ammar Soylu (14), Semih Hamza Soylu (10), Süleyman Bulut (43), Süleyman Metiner (56) ve Yusuf Selim Bulut (6) olmak üzere toplam 26 kişi enkaz altında kayarak hayatını kaybetmişti. 

İddianamede yer alan bilirkişi raporunun sonuç kısmında, “yapılan teknik incelemelere dayalı olarak Balanlı apartmanının mimari ve statik projelerindeki eksiklikler, beton malzemesinin yetersizliğinden, yapılan uygulama kusurlarından ve ayrıca yapıya uygulanan mimari tadilat binaen ilgili tadilat statik projenin hazırlanmaması gibi nedenlerden dolayı yıkılmış olduğu düşünülmüştür.  3194 sayılı İmar Kanunun ilgili maddelerine göre (madde 22, 28 ve 38), binanın statik ve mimari projesinde ve uygulamada bulunan eksiklik ve kusurlar sebebiyle proje müellifi ve projeleri kontrol etmekle yükümlü kamu kurumu yetkililerinin ve imalat aşamasındaki eksiklikler ve kusurlar sebebiyle de projesine uygun olarak imalatından sorumlu fenni mesul, müteahhit ve imalat denetimini yapan kamu kurumu yetkililerinin ilgilerine göre sorumlu olduğu düşünülmektedir.” İfadelerine yer verildi.

İddianamenin sonuç kısmında Cumhuriyet Savcısı kanaatini şu şekilde aktardı, “Şüphelilerin üzerine atılı eylem yönünden ülkemizin aktif deprem kuşağında yer alması, bunun sonucu olarak kısa aralıklarla ölümlere sebebiyet veren yıkıcı ve büyük depremlerin yaşanması, Malatya ilinin Doğu Anadolu Fay Zonu ve Malatya Fayına yakın konumda olan depremselliği yüksek bir bölge olması, ilin büyük bir kısmının birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer alması ve şüphelilerin sorumlu olarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ihmal ettiği eylemlerini kendi mesleği kapsamında gerçekleştirdikleri hususları göz önüne alındığında şüphelilerin ayrıntıları bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere kanuna, yönetmeliğe ve yapı tekniğine aykırı şekilde gerçekleştirdiği eylemlerinin sonuçlarını öngördüğü, şüphelilerin istemediği fakat ön gördüğü bu sonucun gerçekleşmesi sebebiyle kusurlarının bilinçli taksir seviyesinde olduğunun kabulünün gerektiği,…” 

-"Zaten eksik veya hatalı bir yer veya proje olsaydı İnşaat Mühendisleri Odası ve belediye tarafından bu proje onaylanmazdı"

İddianamede Bülent Yeroğlu’nun ifadesi şu şekilde, “Ben 1988 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden mezun oldum. Malatya ilinde inşaat mühendisi olarak görev yaptım. 300'e yakın binanın statik projesini çizdim. O dönem ailemin durumu iyi olmadığı için geçim kaynağım statik projeleri çizmekti. Bana sormuş olduğunuz Balanlı Apartmanını isim ve adres olarak hatırlayamadım, ancak mimar Ahmet Turan Üzmez'in mimari projelerinin statik projelerini yaptım. Dolayısıyla bana sormuş olduğunuz Balanlı Apartmanı da bu projelerden biri olabilir. O dönem ben statik projeleri yaparken dönemin yönetmeliklerine özelikle 1975 yönetmeliğine uygun olarak yaptım. Zaten eksik veya hatalı bir yer veya proje olsaydı İnşaat Mühendisleri Odası ve belediye tarafından bu proje onaylanmazdı. O dönem Malatya ilinde İnşaat Mühendisleri Odası sıkı bir şekilde projeleri inceliyordu. Eksik ve hatalı hususlar olduğunda kesinlikle iade ediyordu. Bizlerde varsa hata düzeltip tekrardan onaya gönderiyorduk. Ahmet Turan Devecel isimli müteahhidi duydum, ancak genellikle müteahhit ile mimari projeyi yapan kişiler diyalog halinde olurlardı. Biz statik projeyi çizenler ise doğrudan mimardan projeyi alır statik projeyi yapardık. Ben dönemin 1975 yönetmeliğine göre bu binanın projesini yapmışımdır. Ben kesinlikle sıkıntılı isleri imzalamadım, o dönem durumum iyi olmamasına rağmen sıkıntılı projeler fazla para teklif edilmesine rağmen tarafımca imzalanmamıştır. Okuduğum üniversite ve aldığım eğitim doğrultusunda sadece yönetmeliğe uygun projeleri yaparak imzaladım, kusursuzum üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."

-"Maalesef sadece evrak üzerinde fenni mesul olarak imza atmış bulundum"

Ahmet Turan Üzmez ise ifadesinde şunları kaydetti, “Ben Malatya ilinde ikamet ederim. Mimarlık mesleğine mensubum, bana sormuş olduğunuz İsmetiye Mahallesi İrfan Sofrası Sokakta bulunan Balanlı Apartmanını hatırladım. Buranın müteahhit Ahmet Turan Devecel'dir. Kendisi vefat etmiştir. Bu binanın statik mühendisi olarak Bülent Yeroğlu  olduğunu biliyorum. Ben bu binada fenni mesul olarak görev yaptım. Fenni mesul olarak benim görevim statik değildi, daha çok mimarisini incelemekti. Fenni mesulün bunun haricinde beton, demir gibi kontrolleri de vardır ancak biz o dönem fenni mesul olarak imza attıysak da mimar olduğum için bu gibi hususları denetleyemem çünkü bilmiyorum. O dönem binanın yapılış aşamasını hatırlamıyorum, hiçbir süreçte binada denetim veya kontrol yapmadım. Maalesef sadece evrak üzerinde fenni mesul olarak imza atmış bulundum. Binada tadilat yapılmıştır bilgim yoktur. Dönemin yönetmeliğine uygun demir, donatı veya beton kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum. O dönem belediye ruhsat vermek için müteahhitlerden fenni mesul imzası da istiyordu. Ondan dolayı ücret karşılığında müteahhit Ahmet Turan Devecel bana bu isi teklif etmişti, bende imza atmış bulundum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. "

Mimar Ahmet Turan Üzmez'in ev hapsinde, İnşaat Mühendisi Bülent Yeroğlu'nun ise tutuklu olduğu dava Malatya Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.