CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye Kamu-Sen Malatya Şubesi’ni ziyaret ederek kamu çalışanlarının durumuna ve ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Ağbaba, “Türkiye dünyada toplu sözleşmeden faydalanma oranlarında en düşük sırada olan ülkelerden birisi. Avrupa’da her 100 çalışandan 90’ı faydalanırken bu oran Türkiye’de bu oran yüzde 7. Türkiye olağan üstü bir dönemden geçiyoruz. Umarım kamu sendikacılığın hayata geçtiği, toplu sözleşme grev hakkının olduğu bir dönemi hep beraber yaşarız. Daha önce yaşamadığımız şeyleri yaşıyoruz. Hem ahlaken hem siyasi hem de ekonomik olarak, sıkıntı yaşıyoruz. Çok sık Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı değiştiriyoruz. Son gelen Maliye Bakanımızda hakikatten hepimizi gülümsetiyor. Bu kadar moral bozukluğu içerisinde Maliye Bakanının sözleri iyi geliyor. Türkiye büyük bir kumpasla karşı karşıya kaldı” dedi.
Ağbaba, “Türk-İş aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 13 TL, yoksulluk sınırı 13 bin 72 TL oldu. Ekimde ilk kez 10,000 TL'yi aşan dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı aralık ayında 13,073 TL'ye yükselmiş oldu. Gıda fiyatlarında rekor yaşandı. Gıda fiyatları önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 54,96 arttı. Raporda bu denli yüksek oranlı artışın ‘Kasım 1987 seçimlerini izleyen Aralık 1987'de’ gerçekleştiğine dikkat çekildi. Türk-İş’in araştırmasına göre sütte bir aylık artış yüzde 35,3 olarak hesaplandı. Süt, yoğurt, peynir grubundan kaynaklanan fiyat artışlarının aile bütçesine getirdiği aylık ek yük 135 TL oldu. Kıyma ve kuşbaşı et kilogram fiyatı ortalama 30 TL (yüzde 26,1) arttı. Tavuktaki artış yüzde 17,1 oldu. Ayçiçeği yağının litresi bu ay 51,90 TL'ye yükseldi ve aylık yüzde 117,2 oranında artışla bu ayın zam şampiyonu oldu” dedi.
Ağbaba şöyle devam etti; “Şu an en düşük memur maaşımız 4400 TL ile asgari ücretle neredeyse aynı seviyede. Yoksulluk sınırı değil artık açlık seviyesinde. İstanbul’da ortalama ev kiralarını 4500TL olduğunu düşündüğümüzde, en düşük maaşa sahip bir memurumuz, tıpkı asgari ücretlimiz gibi ne barınabilmekte ne de beslenebilmekte. Ülkemizde bir öğretmen maaşı ortalama 6550 TL seviyesinde. Öğretmenlerimiz yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Yılın başı ile sonu arasında memurlarımızın alım gücünde büyük kayıplar yaşanıyor. Makarnadaki alım gücü 759 paketten 564 pakete, tavuktaki alım gücü 293 kilodan 209 kiloya, peynirdeki alım gücü 169 kilodan 137 kiloya, domatesteki alım gücü 813 kilodan 533 kiloya, margarindeki alım gücü 314 paketten 209 pakete düşmüş durumda. Yeniden değerlendirme oranına göre vatandaştan alınacak vergi, resim ve harçlar yüzde 36,2 oranında zamlanacak. Bir tarafta memur ve emeklilere yüzde 5+7 zam yapılırken diğer tarafta vergilerin yüzde 36,2 artması büyük bir çelişki. Vergi öderken yüzde 36, maaşınıza zam alırken yüzde 5 artı 7 üstelik de yüzde 50’nin üzerinde enflasyon olduğu bilinmesine rağmen. Asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik artış, tüm kamu personeline ve emekliler için de uygulanmalıdır. Memur ve emekliler, yüzde 5’lik maaş artışlarını asla kabul etmeyecektir. Ocak ayı başında açıklanan enflasyonu düşük gösterip, kamu personellerini mağdur etmeyi düşünüyorlarsa asla akıllarından geçirmesinler. Taşerona kadro, emekliye iki maaş ikramiye önerilerimizden sonra asgari ücretten de verginin kaldırılması önerimiz hükümet tarafından gerçekleşti. Şimdi sırada 3600 ek gösterge var. Seçimlere kadar bu vaatlerini de yerine getirmelerini bekliyoruz. Bu sorunu çözemezlerse ilk geldiğimizde yapacağımız iş 3600 ek gösterge ve EYT meselesini çözmek olacak.”
Türkiye Kamu-Sen Malatya İl Temsilcisi ve Türk Ulaşım-Sen Şube Başkanı Önder Akgül ise CHP’li Ağbaba’nın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti belirterek şunları söyledi:
“Bizler Türk Ulaşım-Sen sendikası olarak, yaşanan ekonomik gelişmelerden rahatsızız. Kamu çalışanlarının zararları hat safhadadır. Bunun nedeni tabii ki de ülke genelinde yaşanan gelişmeler, bunu da Türkiye Kamu Sen Konfederasyonumuzun almış olduğu karar gereği, 15 Aralık 2021 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı bir basın açıklaması yaptık. Buradaki amacımızın ana sebeplerinden bir tanesi de zamlardı. Biz elbette ki asgari ücretliye verilen zamlardan memnunuz, ama işçiye zam verilirken, memurlarında göz ardı edilmemesi lazım. Türkiye’de ailesiyle birlikte 25 milyona yakın memur kesimi vardır. Bu memur kesiminin de yapılan zamlardan faydalanması gerekiyordu. Ancak 2022 tarihi itibariyle bize 5+7 oranında bir zam verildi. Bir ek olarak enflasyon farkı verilecek. Ancak nu gelişmelerden dolayı verilecek olan zam gelmeden eridi ve gitti. Bizler de Türkiye Kamu –Sen olarak Türkiye genelinde yapmış olduğumuz basın açıklamasında seyyanen zam talebinde bulunduk. 3600 Ek Göstergenin sadece 4 unvana değil de tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde zam verilmesi, refah payı uygulamasının verilmesi, memurların alım gücünün artırılmasını talep ediyoruz.”