Malatya’da alçak terör örgütüne boyun eğmediği için evi basılarak çocukları ve yeğenlerinin de olduğu 11 kişinin gözleri önünde kurşuna dizilen kahraman şehit köy muhtarının oğluna; çalıştığı Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ndeki bazı durumları İl İnsan Hakları Kurulu’na bildirince, “Rektörlüğümüzü şikayet etmeniz nedeniyle size uyarı cezası verildi” tebliğinin gönderildiği ortaya çıktı. Şehit çocuğunun dilekçesinde devletin tüm güvenlik birimlerince araştırılması gereken çok ciddi iddiaları var.
Sık sık Ankara’da Beştepe bürokratları ile hatıra fotoğrafı paylaşarak, yasa ve yönetmeliklere uymadığı iddia edilen idare anlayışına tepki gösteren personel üzerinden psikolojik baskıyı amaçladığı öne sürülen MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’un bir şehit yakını üniversite personeli için yaptığı cezai işlem tepki topladı.
-Evi basıldı, 11 kişinin gözleri önünde kurşuna dizildi
Terör olaylarının arttığı, alçak terör örgütü PKK’nın aynı zamanda kendilerine yardım ve yataklık etmeyen muhtarları da şehit ettiği dönemdi. Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Kelhalil Köyünde terör örgütüne karşı duran, alçak terör örgütü PKK’yı köyüne sokturmayan ve bir oğlu da o dönem uzman çavuş olan muhtar Hasan Özhan’ın 22 Temmuz 1994 tarihinde saat 20.30’da evi basıldı, muhtar evde büyük çoğunluğu çocuk ve kadın olan 11 kişinin gözleri önünde şehit edildi.
İşte o gece babasının şehadetinde son nefesini verirken yanı başında olan şehidin çocuğu Tahir Özhan, çalışmış olduğu Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde rahatsız olduğu bazı konuları İl İnsan Hakları Kurulu’na bildirerek şikayetçi oldu.
-Şehidin çocuğu üniversitede şoför olarak çalışıyor…
Alçak terör örgütü tarafından babası gözleri önünde şehit edilen Tahir Özhan, İnönü Üniversitesi’nde görev yaparken, kuruluş aşamasında Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde “Şehit yakını kadrosu” ile şoför olarak görev yapmaya başladı.
Şehit çocuğu Tahir Özhan’ın 2 Kasım 2020 tarihinde Malatya Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu’na kendi el yazısı ile yazmış olduğu dilekçesinde üniversitedeki bazı durumlar hakkındaki rahatsızlığını ve bundan dolayı yaşayabileceği olumsuzlukları dile getirdi.
“Rektörlüğü şikayet ettiniz, size uyarı cezası verildi”
Şehit evladı Şehit çocuğu Tahir Özhan’a Malatya Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Müşavirliğinden 1 Nisan 2021 tarihinde gönderilen ve “2 Kasım 2020 tarihinde Malatya Valiliğine başvurarak ‘hakkınızda yapılmasından endişe ettiğiniz iftira ve görevlendirmeler’ nedeniyle rektörlüğümüzü şikayet etmeniz nedeniyle … “ şeklindeki ifadeyle başlayan resmi yazı da “UYARI” cezası verildiği belirtiliyor. Aynı yazı da “Üniversite disiplin amirince 19 Mart 2021 tarihinde verilen bu karara” itiraz edilebileceği yada idare mahkemesine başvurulabileceği belirtiliyor.
Şehit çocuğu Tahir Özhan, avukatı aracılığı ile Malatya İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuru üzerine Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörlüğünün “rektörlüğümüzü şikayet etmeniz nedeniyle, verilen uyarı cezası” işlemini durdurdu.
-Bakan Soylu’nun kesin talimatı var…ama
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzası ile şehit yakını ve gazilerin herhangi bir mağduriyet yaşamaması için iş ve işlemlerden önce resmi kurumların İl Valilerinden yazılı görüş alınmasına ilişkin genelgesi de bulunuyor. Ancak bu genelgeye rağmen Malatya Valiliğinden yazılı görüş alınmadığı öğrenildi.
-Babası gözleri önünde kurşuna dizilen şehit çocuğunun çok ciddi iddiaları var…
Şehit çocuğu Tahir Özhan’ın Malatya Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu’na vermiş olduğu dilekçesindeki ve üniversitede hakkında başlatılan idari soruşturma aşamalarında da geri adım atmayarak vermiş olduğu ifadelerde geçen iddiaların tüm güvenlik birimlerince araştırılması bekleniyor.
Şehit çocuğu Tahir Özhan’ın İl İnsan Hakları Kurulu’na kendi el yazısıyla verdiği dilekçesindeki öne sürdüğü iddialar şu şekilde; “
Dilekçede şu ifadeler yer alıyor; “Şehit çocuğu T.Ö. dilekçesinde şu iddiaları dile getiriyor; “Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde Şehit ve Gazi Yakın kadrosunda şoför olarak görev yapmaktayım. Üniversitenin kuruluş tarihinden itibaren makam şoförü olarak rektör yardımcılarına, gerekse genel sekretere makam şoförlüğü yaptım. Mesai kavramı olmadan gece-gündüz hiç ücret (mesai) almadan devletin bana verdiği kadroya ahte vefa duygumla çalışmaya devam ettim. Görev yaptığım süre içerisinde üniversiteye önce 4/D statüsünde görev yapan N.D. isimli şahsın ‘Terör bağlantılı olduğuna dair, güvenlik soruşturması olduğunu duymuştum. Bu kişiye tekrar 4/B sözleşmeli personel kadrosunun verildiğini öğrendim. Bu kişi aynı zamanda genel sekreterin özel kalemi olarak çalışmakta. Üniversite yöneticilerine; babamın gözümün önünde teröristler tarafından şehit edilmesi nedeniyle bu konudaki hassasiyetimin olmasından dolayı ya beni makam şoförlüğünden almalarını, yada bu kişinin devletin makam aracına binmesini istemediğimi, başka bir araçla gerekirse göndereceğimi, babamın mezarda rahat uyuması adına bunu yapmak zorunda olduğumu söyledim, ama kaale alınmadım.”
-İşte şehit evladının diğer iddiaları ….
Şehit çocuğu Tahir Özhan, 27 Kasım 2020 tarihinde açılan soruşturma üzerine üniversite verdiği ifadesinde; “Bana sekterle ilgili bilgiyi rektörlük özel kaleminde çalışan E.B. adlı görevli verdi. Bana, N.D. ile ilgili güvenlik soruşturmasını gördüğünü, bu nedenle işe alınmadığını, işe alınması için eşinden boşanıp eşinin Y. olan soyadı ile değil, kendi kızlık soyadı ile alındığını bana söyledi. İşi alınmadan önce hemen boşanmış olması da söylediklerimi doğruluyor. (N.D. işe girmeden önce gerçekten de Gürün Adliyesinde boşanıyorlar) Ben bu nedenle bir şehit evladı olarak N.D.’yi kullandığım makam aracına hakkındaki iddialardan dolayı binmesinden rahatsız olacağımı hem genel sekretere, hem de personel daire başkanına söyledim. Ancak hiçbir şekilde kaale alınmadım.” iddialarını dile getiriyor.
-“Bir şehit evladı olarak ilk vazifem devletime ve şehidime sahip çıkmaktır”
Şehit çocuğu Tahir Özhan, ifadesinde şu ifadeleri de kaydediyor; “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Cumhurbaşkanlığı makamının ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin biz şehit ailelerine vermiş olduğu bütün yasal ve hukuksal haklarımı kullanarak mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. İçinde bulunduğum durum tarafıma bir çıkar sağlamamaktadır, aksine yıldırmaya çalışılarak açılan ve açılacak olan soruşturmalarla tarafım susturulmaya çalışılmaktadır. Bir şehit evladı olarak ilk vazifem devletime ve şehidime sahip çıkmaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun teröre karşı vermiş olduğu mücadeleye sonuna kadar ortak olacağım.”
Öte yandan; N.D.’nin Gürün Adliyesinde Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinde 2 Kasım 2019 tarihinde eşinden boşandığı öğrenildi. İddiaların N.D.’nin eski eşiyle ilgili de olabileceği ve bu nedenle de güvenlik soruşturmasındaki olumsuzluğun ortadan kaldırılması için boşanmış olabileceği de ileri sürülüyor. Üniversitenin 4/B personel alım ilanı için ilk 6 Ocak 2020 tarihinde, ikinci diğer ilan ise 27 Haziran 2020 tarihinde yayımlandı.
-YÖK kamuoyunu bilgilendirecek mi?
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyor.