Malatya’da 18 Haziran 2022 tarihinde meydana gelen, 3 kişinin öldürüldüğü, 4 kişinin ise yaralandığı kafe cinayeti olayında 13’ü tutuklu, 1’i firar olmak üzere toplam 17 sanık hakkında açılan dava Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Malatya’da 18 Haziran 2022 tarihinde, Yeni Hamam Mahallesi Akpınar Meydanı girişindeki binanın 1. katında saat 16.00 sıralarında çıkan silahlı kavga sırasında 53 yaşındaki Remzi Erşahin ile yeğeni 33 yaşındaki Halil Ulutaş öldürülmüş, İsmail Artuç ile Seda B., Mehmet A.(40), Mehmet T. (28) ve Mehmet A. (39) adlı kişiler de silahla yaralanmışlar, olayda yaralananlardan 31 yaşındaki İsmail Artuç kaldırıldığı hastanede 2 hafta sonra ölmüş, ölü sayısı 3'e yükselmişti. Olayın hemen ardından ve sonraki tarihlerde yapılan soruşturmaların ardından 14 kişi tutuklanmıştı.
İddianamede, Hülya ve İnan Y., tarafından işletilen kafenin olaydan 15 gün önce mal sahipleri Emrecan Erşahin ve Remzi Erşahin tarafından işletilmeye başlandığı, olayın yaşandığı gün olaydan 4 saat önce beraberinde bir grup ile birlikte kafeye giden Selim K. ise işyerinin işletmesine İnan Y. ile ortak olduklarını söylediği, bunun üzerine kafeden çıkan Remzi Erşahin’in bir süre sonra yanında Halil Ulutaş ve Mehmet A. (39) ile geldiği ve taraflar arasında silahlı çatışmanın çıktığı iddiası yer alıyordu.
-Adliyede geniş önlem
16 sanık, "Kasten öldürme", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Birden fazla kişi ile birlikte silahla yağma", "Kasten öldürmeye ve birden fazla kişi ile birlikte silahla yağmaya azmettirme", suçlarından müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezaları, 1 sanık ise "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” sucudan 5 yıla kadar hapis talebi ile yargılanıyor.
Malatya İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri Adliye çevresinde ve içinde yoğun güvenlik önlemi aldığı görülürken, tutuklu hiçbir sanık Adliyeye getirilmedi.
Olayla ilgili olarak; 13'ü tutuklu, 3'ü tutuksuz, 1'i firari toplam 17 sanığın yargılandığı Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklardan Mehmet A. (39), Mehmet A. (40), Mehmet T. (28), Seda B. (34) hakkında 'Müşteki- Şüpheli’, Selim K. (39), Bayram İ. (30), Cumali K. (29), Fatih S. (41), Halil K., (33), İsra Ebru K. (24), İnan Y.(49), Şinasi A. (41), Mücahit A. (25) ve Çetin K. (45) ile tutuksuz sanıklar Mustafa K. (30) ve Kenan O. (29) bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden mahkemeye bağlanarak, savunmalarını yaptılar. Sanık Hülya Y.(48)'nin ise halen firarda bulunuyor.
-Sanıkların mahkemedeki iddiaları
Tutuklu sanık Mehmet T., kendini korumak için ateş ettiğini, dışarı çıktıktan sonra çatışmanın sürdüğünü ifade etti.
Tutuklu sanık Mücahit A. ise arkadaşlarıyla birlikte kafeye gittiğini belirterek, “Halil ile Selim boğuşuyordu. Halil, ağabeyim İsmail Artuç’a ateş etti. Ağabeyimin vurulduğunu görünce kime ait olduğunu bilmediğim yerdeki silahı alıp, daha fazla kişiye zarar vermesin diye Halil’e ateş ettim” iddiasında bulundu.
Tutuklu sanık Mehmet A. savunmasında “Olay günü Selim K. ile Remzi Erşahin kira veya tapu hakkında konuştular. Remzi, 'Büyüklerimi alıp geleceğim, oturup konuşacağız' dedi ve gitti. Ben kafede yemek servisi yapıyordum. Olayda ilk silahla yaralanan benim. Kimin kime ateş ettiğini, kimin kimi vurduğunu görmedim. Bana ateş eden Remzi Erşahin’dir” iddialarını ileri sürdü.
Tutuklu sanık Bayram İ., kafede bulunduğu esnada boğuşma seslerinin geldiğini ifade ederek, “Uzun namlulu silahlı biri vardı, bize doğru ateş etmeye başladı. Yerde bir silah vardı elime aldım ama tutukluk yapınca geri bıraktım. Mehmet T.’nin içeriye doğru ateş ettiğini gördüm. Üzerime ateş edildi. Kimin kimi vurduğunu görmedim” iddialarını önü sürdü.
Tutuklu sanık Cumali K. Selim K.’den iş istemek amacıyla kafeye gittiğini, kendisine misafirinin olduğunu ve bir süre beklemesini söylediğini, sonrasında kendisine iş olmadığını söylediğini, kendisinin de bu duruma bozulduğunu ve olay olmadan yarım saat önce kafeden ayrıldığını ileri sürdü.
Tutuklu sanık Çetin K. arkadaşı Halil K.’nın kendisine yeni bir yer açıldığını ve kendisine göre iş olabileceğini söylediği için olayın olduğu kafeye gittiğini iddia ederek, “Aç olduğumu söyledim, kafede yemek yedik. O esnada çatışma sesleri geldi. Saklandım ve silah sesleri kesilene kadar saklandığım yerden çıkmadım” iddialarını ileri sürdü.
Tutuklu sanık Fatih S., Selim K.’nin kendisine bir yere ortak olduğunu ve yapacakları açılışa kendisini davet etmesi üzerine kafeye gittiğini ifade ederek, “Davet üzerine kafeye gittim. Remzi Erşahin oğlu ile birlikte geldi ve sözlü bir tartışma oldu” ifadelerini ileri sürdü.
Tutuklu sanık Halil K., olaydan bir gün önce Selim K.’yı gördüğünü kendisini açılışını yapacağı kafeye davet ettiğini belirterek, “Çetin K. iş arıyordu. Ona 'Gel açılışa gidelim hem yer içer hem de sana göre iş var mı diye sorarız' dedim. Sonrasında çocuğumu hastaneye götürmek için 15.30-16.00 sıralarında kafeden ayrıldım. Eşimi aradım, bana 'Daha sonra götürürüz' dedi bende telefoncu bir akrabamın yanına gittim. Kafeye yağmalama için gitmedim. Kimseye zarar vermedim. Kim kimi vurdu görmedim” iddiasına bulundu.
Halil K., mahkeme başkanının ‘Kamera kayıtlarının açılarını değiştirdiğin iddiaları var’ demesi üzerine “Yapmadım” cevabını verdi.
Tutuklu sanık Seda B., Selim K.’nın eski eşi olduğunu belirterek, şu iddialar da bulundu: “Kiralık olan aracımı almak için beklerken, Selim yanımda bulunan İsra’yı aradı ve kafeye gelmesini söyledi. Birlikte kafeye gittik. Selim, elbisemin açık olmasından dolayı masadan kalkıp kasaya oturmamı söyledi. Kasada otururken Mehmet T., 'Üzerimde kalmasın' diyerek kasaya silah bıraktı. Ben silaha hiç müdahale etmedim. Sonrasında yemek için ofise geçtik. Yemek yediğimiz esnada Remzi Erşahin içeriye ateş etti. Ateş ettiğini çok net hatırlıyorum. Bacağımdan yaralandım. Ambulans geldi ve beni hastaneye götürdü.”
Tutuklu Selim K.'nın krdeşi olan sanık İsra Ebru K. ise savunmasında şu iddiaları aktardı: “Ağabeyim kasada durmam için beni çağırdı. Kasada durduğum esnada Mehmet T., silah bıraktı. Bende açıkta durmasın diye üzerini örtüp, çekmeceyi kapattım. Kasada bir süre durdum sonra garsonların servis yapmasına yardım ettim. Ağabeyim yemeğin hazır olduğunu söyledi ve ofise geçtik. Kapıda Remzi Erşahin’i gördüm. Elinde büyük bir silah vardı. Ağabeyim, 'Bayanlar çıksın konuşalım” dedi ama Remzi Erşahin ateş etmeye başladı. Bize ateş etti.'
Olayın yaşandığı kafeye mühürlü olmasına rağmen giren tutuklu sanık Şinasi A., araba anahtarı ve müşterilerine aile tasarımların bulunduğu flaş belleği almak için kafeye girdiğini, kasanın yanında bulunan gömleğini alarak kafeden çıktığını iddia etti.
-“İçeriye yağmur gibi kurşun yağıyordu”
Tutuklu sanık Mehmet A. ise Halil Ulutaş’ın köyden Malatya’ya gideceğini söylemesi üzerine birlikte merkeze gelmek için yola çıktıklarını beyan ederek, “Remzi Erşahin’in evinin önünde durduk. Ben arabada bekledim. Halil Ulutaş, Remzi Erşahin ile birlikte çıktılar. “Kafeye gidiyoruz” dediler. “Beni Pütürge garajına bırakın” dedim. Remzi Erşahin, “Kafeye uğrayalım bir şeyler yer içeriz” dedi. “Tamam” dedim. Halil içeri girdi “Selim sen misin?” dedi, o da “Benim” dedi. Selim ayağa kalktı ve elini beline attı. O sırada bayanlar dışarı çıktı. Halil, Selim’e kafa attı ve silahlar patlamaya başladı. Çatışma bir dakika sürmedi. İçeriye yağmur gibi kurşun yağıyordu. Selim’in elinde silah vardı ve Halil ile boğuşurken silah ateş alıyordu. Ateş kesilince dışarıya çıktım” iddialarında bulundu.
- “Silah sesleri durdu, Halil üzerime yığıldı, bıraktım o da ben de düştüm”
Tutuklu sanık Selim K., İnan Y. ile ortak olduklarını öne sürerek, şu iddialarda bulundu:
“İnan ile olaydan 1-2 gün önce telefonla yaptığım görüşmede, işletmeye silah zoruyla çöktüklerini söyledi. Kafeye geldim, ofiste eşyalarımı bulamadım ve bir çalışana sordum, bilmediğini söyleyerek, “Burayı Remziler işletiyor” dedi. Remzi’yi çağırttım, oğluyla geldi. Konuştuk, kapıdan çıkarken “Büyüklerimi alıp geleyim, konuşalım” dedi. Bende “Tamam ben işletmedeyim” dedim. Daha sonra eski eşim, bir kadın arkadaşı ve kız kardeşim ofiste yemek yiyorduk. İçeriye Halil Ulutaş girdi, Mehmet A. yanındaydı, “Selim kim lan?” dedi. “Benim” dedim. Üzerime doğru geldi. O sırada Remzi Erşahin dışarıya ateş ederek dışarıdan içeriye döndü. Hepsinde silah vardı ve bana doğrultmuşlardı. Halil masanın etrafını dolandı ve yanıma geldi. Silahla kafama vurdu, elini tuttum, kafa attım. Ateş etmeye başladı. Kim nereye, nasıl ateş etti göremedim. Ateş altında olduğum için hem kendimi hem de içeridekileri korumak için mücadele ettim. Silah sesleri durdu, Halil üzerime yığıldı, bıraktım o da ben de düştüm. Kalktığımda odada eski eşim, İmran, kız kardeşim ve Mehmet A. ile kapının dışında Mücahit vardı. Mehmet A.’nın elinde silah vardı. Çekmecede bulunan silahı kendisine doğrulttum ve “Burayı terk et” dedim. O da koşarak gitti. İsmail yerdeydi ve kardeşi başındaydı. Sonra ambulansı ve polisi aradım. Kimseye ateş etmedim.”
Selim K., mahkeme başkanının “Kafede açılış var deyip kimseyi davet ettin mi?” sorusuna, “Ben açılış var diyerek kimseyi davet etmedim, yemeğe davet ettim” cevabını verdi.
-“Geleceğim bitti. Bütün hayatımla oynadılar”
Tutuklu sanık İnan Y. ise yerin kendisinin olduğunu ifade ederek, “Kendi tırnaklarımla orayı yaptım. Pandemiden dolayı sıkışmıştım, Selim’e ortaklığı ben teklif ettim. Olay günü evdeydim. Bunlardan korktuğum için Kayseri’ye gittim. Kayınpederim beni aradı ve polisin aradığını söyledi. Bende Kayseri Emniyet Müdürlüğüne gidip teslim oldum. Geleceğim bitti. Bütün hayatımla oynadılar” dedi.
Tutuksuz sanık Kenan O. ise arkadaşı Cumali K. ile saat 13.00’da Akpınar’da görüşmek için sözleştiklerini beyan ederek, “Cumali, kafenin birinci katından bana seslendi, kafeye çıktım. Orada tanıdığım İsmail, Mücahit vardı. Selim ağabeyi de tanırım. Bir süre oturduk. İsmail’in belinde tabanca olduğunu gördüm, bir sıkıntı olup olmadığını sordum, “yok” dedi. Bayan arkadaşım geldi oradan ayrıldık. Kafedeyken bir bayan müşterinin etrafı çekerek telefonla görüştüğünü gördüm. Bazı insanları gösterircesine bunu yapıyordu. Oradan ayrıldık. 2-3 saat sonra arkadaşım bana, “İsmail ve Fatih öldü” diye bana mesaj attı. Olay esnasında orada yoktum” ifadesinde bulundu.
-“Biz oturduğumuz yerden kalkmayız, dedi”
Olayda babası Remzi Erşahin öldürülen Emrecan E., babası ile Selim K’nın yanına gittiklerini, kafenin işletmesiyle ilgili konuştuklarını, Selim K’nın kendilerine “Biz oturduğumuz yerden kalkmayız” dediğini, babasının çıkarken “Müşteri var, akşam konuşuruz” dediğini anlattı.
Emrecan E., kafeden ayrıldıktan sonra Orduzu’ya gittiğini daha sonra Halil U. ve babasının eve geldiklerini sonrasında da kafeye gitmek üzere “Sen gelme” diyerek ayrıldıklarını, peşlerinden gittiğini, arabasını park ederken çatışma seslerini duyduğunu ifade etti. Emrecan E., şikayetçi olduğunu ve davaya katılma talebinin olduğunu söyledi.
Mahkeme, 5 Ocak Perşembe günü devam edecek.