Parayla Adam Kaçırma Organizasyonuna 1 Tutuklama
Yeşilyurt Belediyesi'nin, bazı yönetici ve çalışanlarının da aracı edilip kullanılmasıyla sağlanan gri pasaportla (hizmet pasaportu), iki ayrı grup olarak yurt dışına gönderilen ve yurt dışına çıkarılma karşılığında organizatörlere para ödeyen 90 şahsın geri dönmemeleriyle ilgili ‘insan- göçmen kaçakçılığı’ skandalına yönelik 3 sanık hakkında açılan davada mahkeme, daha önce ilginç bir şekilde tahliye edilen Ali Ayrancı hakkında tutuklama kararı verdi. Bingöl’de yakalanan Ali Ayrancı, cezaevine konuldu.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yeşilyurt Belediyesi’nin aracı kılınarak sözde çevre projesine dahil edilerek, gri pasaport düzenletip Almanya’ya götürülen ve hiçbiri Malatyalı olmayan, Malatya’da yaşamayan 90 kişinin Türkiye’ye dönmemesi üzerine başlatılan “Göçmen Kaçakçılığı Soruşturması” geçtiğimiz günlerde tamamlanmıştı.
Yeşilyurt eski Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş, Bingöl-Servi eski belediye başkanı Ali Ayrancı ve olayın Almanya’daki bağlantısı olduğu iddia edilen Ersin Kilit hakkında “Göçmen Kaçakçılığı Yapma” suçundan 3 ile 8 yıl arasında hapis cezası talep edilerek Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
-YAKALANDI, TUTUKLANDI
Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, Malatya 7. Asliye Ceza’nın 1 / 2 hakimi tarafından tartışma yaratan bir kararla 2 Eylül’de tahliye edilen ve iddianamede olayın organizasyonun odak noktası olduğu vurgusu yapılan Bingöl'ün Servi beldesinin eski belediye başkanı Ali Ayrancı için, tutuklanmaya yönelik karar verildi. Ali Ayrancı’nın avukatlarının Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itiraz reddedildi. Bingöl’de yakalanan Ali Ayrancı, Bingöl Adliyesinden SEGBİS üzerinden Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ne bağlandı ve hakkındaki tutuklama kararı yüzüne okunarak cezaevine gönderildi.
Soruşturma kapsamında Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş, Bingöllü eski belde belediye başkanı Ali Ayrancı ile Almanya’daki organizatör Bingöllü Ersin Kilit “Göçmen Kaçakçılığı” suçlamasıyla 22 Haziran 2022 tarihinde tutuklanmıştı. Bekir Karakuş, Temmuz ayının ilk haftasında, Ali Ayrancı 2 Eylül’de ve Ersin Kilit ise 14 Eylül’ de tahliye edilmişti.
Savcılık iddianamesinde; olaya çeşitli şekillerde adları karışan İsa Yumuk, Nusret Aslan, Şahin Özer, İlhan Yıldıran, Memet Sait Aytekin, Hasan Deviren, Murad Baysanğur, Mehmet Gödekmerdan, Bekir Karakuş, Serdar Kuyuldar, Ersin Altınöz, Fikret Onhan, Eser Çal, Ahmet Açık, Ahmet Cebeci, Gülşen Algül, Mehmet Kılıç hakkında, "Görevi Kötüye Kullanma, Göçmen Kaçakçılığı" suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin ek karar verildiği belirtilirken, hakkında dava açılan isimlerden Bekir Karakuş'un adının da bu grupta yer almasına bir anlam verilememişti. Soruşturma aşamasında, olayla ilgili olarak hakkında soruşturma izni istenen, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen soruşturma izni de, Danıştay 1. Dairesi tarafından tartışmalı bir başvuru ve 3'e 2 çoğunlukla alınan kararla iptal edilen Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, iddianamede sadece 'tanık' olarak yer almıştı.
İddianamede Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ile ilgili olarak, “Hakkında Ön İnceleme Talebinde Bulunulan” ifadesine yer verildi. İddianamede Mehmet Çınar'ın tanık olarak ifadesi yer alıyor.
Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesi, Yeşilyurt Belediyesinin sözde çevre projesiyle, kişi başı para alınarak yurt dışına kaçırılanların Edirne’deki sınır kapısını kullanmaları nedeniyle, suç yerinin Edirne olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek, dosyanın Edirne Adliyesine gönderilmesine hükmetmişti.
Dosyada yeni önemli gelişmeler yaşanması bekleniyor.
-“ADAM BAŞI 4,500 İLE 7000 EURO ARASINDA PARA ALINMIŞ”
İddianamede olayın özeti şu şekilde aktarılıyor; “Şüpheliler Ali Ayrancı ve Ersin Kilit'in yurtdışına Türk Vatandaşı şahısları para karşılığı göndermek üzere anlaştıkları, bu konuda çeşitli belediyelerle irtibat kurarak yasal görünüm elde etmek amacıyla projeler kapsamında işlemleri yürütmeyi kararlaştırdıkları, bu amaçla Malatya Yeşilyurt Belediyesi'ne o dönem başkan yardımcılığı yapan ve öncesinde tanıştıkları Bekir KARAKUŞ ile irtibat kurdukları, şüphelilerin Malatya'da birkaç kez görüştükleri, olayın ayrıntıları üzerinde anlaştıktan sonra Bekir Karakuş'un Ali Ayrancı'yı da yanına alarak durumu Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'a aktardıkları, Belediye Başkanı'na yurtdışında bulunan ve hayırsever bir Türk Vatandaşının çeşitli projeler kapsamında belediye çalışanlarını yurtdışına gezi ve araştırma yapmak amacıyla götürmeyi istediğini, tüm masrafların bu şahıs tarafından karşılanacağını, bu projelerin kamusal projeler olması nedeniyle şahsın da masraflarını Alman Makamlarından karşılayacağını, projeler nedeni ile belediyenin herhangi bir yük üstlenmeyeceğini belirterek Belediye Başkanını ikna ettikleri, şüphelilerden Bekir Karakuş'un bir kısım belediye personeli ile birlikte Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirme Projesi adı altındaki projeyi hayata geçirdikleri, bu amaçla Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği ile irtibat kurdukları, daha önce tespiti yapılan ve Malatya ili dışında bulunan şahısları anılan derneğe üye yaptıkları, dernek ile belediye arasında protokol yaptıkları, akabinde belediyeden ilgili Meclis Kararları ile gerekli diğer resmi işlemleri gerçekleştirdikleri, 15/02/2020 ve 19/09/2020 tarihlerinde olmak üzere iki kafile halinde daha önce tespiti yapılan ve kendilerine hizmet pasaportu çıkardıkları kişileri yurtdışına gönderdikleri, ilk kafile ile birlikte bir kısım belediye çalışanının da proje kapsamında Almanya'ya gönderildiği, belediye çalışanlarının projeye dahil edilmesinin amacının projenin gerçek bir proje olduğu yönünde görüntü verilmek istenmesi olduğu, nitekim giden belediye personelinin gerçekten Almanya'da gezi ve inceleme işlemlerini gerçekleştirdikleri, yurtdışına gönderilen şahıslardan hiçbirinin yurda geri dönmediklerinin anlaşıldığı, şahısların yurda çıkışta kullanmış oldukları pasaportların dönüş mührü bulunmaksızın belediyeye akabinde imhası için İl Nüfus Müdürlüğü'ne gönderildiğinin tespit edildiği. yurtdışına gönderilen şahısların yakınlarının tanık sıfatı ile dosya kapsamında dinlenildiği, Bir kısım tanık beyanlarında yurtdışına giden yakınlarının 4,500 ile 7000 Euro arasında değişen meblağlarda bir parayı tanımadıkları birilerine ödediklerine dair ifadelerinin bulunduğu, bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere yurtdışına giden şahıslardan şüpheliler tarafından miktarı tam olarak tespit edilemeyen miktarda paraların alınmış olduğunun anlaşıldığı, nitekim yurtdışına giden belediye çalışanlarının masraflarının tamamının şüphelilerden Ersin Kilit tarafından karşılandığı. Ersin Kilit'in diğer şüpheli Bekir Karakuş aracılığıyla Yeşilyurt Belediyesi Hayır Çarşısı'na yardımda bulunduğu, bu durumun şüpheli Bekir Karakuş'un beyanında da açıkça anlaşıldığı, bu şekilde tüm şüphelilerin yasal yolları ve Yeşilyurt Belediyesi'ni kullanarak dosyada isimleri geçen 90 kişiyi yurtdışına kaçırarak Göçmen Kaçakçılığı Suçunu işledikleri, Her ne kadar şüphelilerce suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, yasal olmayan yollardan bir göndermenin gerçekleşmediği, yurtdışına gönderilen şahısların resmi pasaportlarla resmi kanallarla yurtdışına gittikleri ileri sürülmüş ise de, yurtdışına gönderilen şahısların hiçbirinin Malatya ili ile ilgisinin bulunmadığı, şahısların usulsüz bir şekilde dernek kayıtlarının gerçekleştirildiği, baştan beri Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirme projesine katılım amacı taşımadıkları, amaçlarının tanık olarak dinlenilen yakınlarından da açıkça anlaşıldığı üzere yurtdışına gitmek olduğunun aşikâr olduğu, dolayısıyla bu şahısların hiçbirinin hizmet pasaportu almaya yetkili kişiler olmadıklarının anlaşıldığı, bu nedenle her ne kadar yasal yollarla gerçekleştirildiği iddia edilse de şüphelilerin eylemlerinin yasayı dolanarak sonuçta yasal olmayacak şekilde sonuçlandığı, yine şüphelilerden Ersin Kilit vekillerince her ne kadar aynı eylem nedeniyle Alman Makamları tarafından yargılandıkları ileri sürülmüş ise de sunulan evraklardan ve şüpheli Ersin Kilit'in Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde alınan ifadesinde de açıkça görüldüğü üzere Alman Makamlarınca verilen para cezasının Ordu'dan gelen kafileye yönelik olduğunun, dosyamız ile ilgisinin bulunmadığının görüldüğü anlaşılmakla:”