CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, CHP olarak deprem sonrası Mlaatya'da yapılması ireken çalışmalara yönelik çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştı.
CHP İl binanın önünde düzenlenen basın toplantısında CHP İl Başkanı Barış Yıldızı'ın yaptığı basın açıklaması şu şekilde;
"CHP Malatya il örgütü olarak doğal bir afet olan depremin felakete dönüşmemesi adına çözüm önerilerimizi şu şekilde sıralayabiliriz;
1-Yaşanılan depremlerden gördüğümüz eksikliklerin başında koordinasyonsuzluk ve liyakatsizliğin geldiğini belirtmek gerekiyor.
Örnek olarak; İlk kontrollerde ağır ya da orta hasar verilen bir binaya itiraz sonrası hafif hasar verilebildiği görülmüştür. Konusunda daha deneyimli elemanlarla yapılardaki hasar tespitlerinin yapılması hem depremzede vatandaşların hakları açısından ve hem de olabilecek yeni afetlerden etkilenme ihtimali yüksek yapıların belirlenmesi açısından oldukça önemli bir durumdur. Bununla birlikte yürütülen yıkım ve enkaz çalışmalarının daha hızlı bir şekilde yürütülmesi özellikle tehlike oluşturan binaların yıkımının bir an önce sağlanması önemlidir. Süren yıkım işlemleri gerek sağlam binalara zarar vermesiyle gerekse kuru yıkımdan dolayı oluşan aspest ve enkazların tarım arazilerine dökülmesi vatandaşları tedirgin etmekle beraber sağlıkları da tehlikeye girmektedir.
2-Şehrin kadim merkezi olan ve aynı zamanda ticari faaliyetlerin yoğun olduğu; Akpınar, Niyazi Mısri, Bakırcılar Çarşısı, Fuzuli ve Kışla caddeleri ile Sıtmapınarı bölgesine kadar olan İnönü Caddesi derhal kentsel dönüşüme tabii tutulmalıdır. Bizler şehrini özleyen Malatyalılar alışkanlıklarımızın, kentin hafızasının yaşatılmasını önemsiyoruz. Bununla birlikte depremden önce trafiğin olduğu İnönü Caddesi’nin otoparksız, meydansız, ağaçsız bir şehir merkezi yerine daha iyi planlanmış bir şehir merkezi bekliyoruz. Şehrin çevreyolundan bakıldığında valiliğin görüleceği bir meydan Fuzuli Caddesi’nin çevreyoluna bağlandığı Halep Caddesi’nin, Niyazi Mısri Caddesi hizalarında alternatif bir cadde otopark sıkıntısının olmadığı, gelecek yüz yılın hesaplanarak oluştuğu yeni bir şehir merkezi Malatya’ya ayrı bir vizyon katacaktır. Bununla birlikte uzun yıllardır tartışılan tek şehir merkezli yapının değişmesi için de önümüze bir fırsat vardır. Bir an önce ikinci bir şehir merkezi uygun olunan yere oluşturulmalı Malatya’ya ikinci bir şehir merkezi kazandırılmalıdır. Hem yeni şehir merkezleri, yeni cazibe merkezleri ve oluşturulacak yeni konut alanları gelecek vizyonuyla ekolojik, yaşanabilir, sürdürülebilir ve kültürümüze uygun planlanmalıdır. Oluşturulacak bu yeni bölge, yeni kent merkezi olarak; bitişik nizam olmayan, altta dükkân çekme katı olmayan, üstte maksimum iki kattan oluşan toplamda 3 katlı yapılar planlanmalıdır.
3-Evleri orta hasar ve ağır hasarlı olan vatandaşlar için ev eşyalarını koyabilecekleri güvenli depolar sağlanması, organize sanayi bölgesinde kullanılmayan boş fabrikaların tahsis edilmesinin sağlanması önemlidir.
4-Depremden sonra o yerleşim yeri ile ilgili yapılacak yeni planlama faaliyetleri merkezden değil, kenti bilen, o kentte yaşayan, kentin hafızası ve kültürüne hâkim yerel mühendis, mimar ve şehir planlamacılarının önerisi doğrultusunda yapılmalıdır. Buna da örnek olarak; alelacele bir şekilde depremden hemen önce Aralık 2022’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Karakavak bölgesindeki mevcut imar planlarında tarım alanı olan bölgenin1/100 binlik yoğunluğun arttırılma kararı çıkarılmıştır. Bunu derhal iptal edilmesi gerekmektedir.
5-Bu depremlerde şehrimizde ciddi bir alt yapı, çevre düzenlemesi ile sosyal ve kültürel yapı sorunu ortaya çıkmıştır. Buna ek olarak şehirden mecburi göç nedeniyle hızlı bir nüfus azalması meydana gelmiştir.
6-Mimar ve mühendis odalarının proje denetleme ve onay süreci derhal yeniden başlatılmalı, odalar yapılaşma sürecine aktif katılmalıdır.
7-Tüm Malatya’nın toprak sınıf haritasının bir an önce çıkarılması, mikrozemin etütlerinin yapılması ve yeni imar planlamalarının buna göre yapılması çok önemlidir. Daha öncesinde yeterince zemin etütleri yapılmadan; alüvyon zeminlerin, verimli toprak arazilerinin, sulak alanların yapılaşmaya açıldığını acı bir şekilde görmüş olduk. Bu kapsamda gerek belediyelere ve gerekse de hazineye ait olan rezerv ve daha uygun zeminli yerleşim alanlarının hızlıca yapılarak, vatandaşların kullanımına sunulmalıdır.
8-Karakavak ve Bostanbaşı bölgesindeki imarlı alanlarda derhal bir revizyona gidilerek, hak sahipliği de düşünülerek; 4 katlı yeni imar planları hazırlanmalıdır.
9-İmar aykırılıklarını yapanların cesaretlenmesine neden olan imar affı kesinlikle ülkenin gündeminden sonsuza kadar çıkarılmalıdır.
10-Yeni dönemde yapı denetim firmalarının çalışma şeklinin mali müşavirlik firmaları mantığı gibi olmalıdır ve denetledikleri tüm işlerin sigortalanmasının sağlanması çok önemlidir. Bununla, ilgili yapı denetim firmaları açısından ikinci bir kontrol mekanizması sağlanmış olacaktır.
11-Uygulamada yapı denetimlerinin yetkilerinde olmakla beraber, sadece betonun bir kısmından alınan numunenin denetlenmesi ile yetinilmemeli, beton santrallerinin yerinde de denetimlerin yapılması sağlanmalıdır. Özellikle 2018 yılındaki yönetmelikten önce yapılan binaların yapı malzemeleri yeniden dikkatle incelenmelidir. Çünkü bu tarihten önce düz demir kullanılmaktaydı ve özellikle ilimizin de dâhil olduğu şehirlerde hazır beton kullanımı ancak 2011 yılından sonra zorunlu hale gelmiştir.
12-Yapı kullanım izin belgesi almış olan binaların en az 5 yıllık periyotlarla denetlenerek, projeye aykırı yapılacak tadilatların önüne geçilmesini sağlayacak bir şekilde ruhsatlarının yenilenmesi zorunlu kılınmalıdır.
13-Battalgazi/Çamurlu ile Yeşilyurt/Gedik arasında kalan Beydağı yamaçları, zemin durumu da uygun olduğundan, ortalama 300-500 m2 arsalar halinde parsellenerek vatandaşın kullanımına açılmalıdır.
14-İkizce bölgesi ile Altay kışlasının bir bölümü de yine zemin uygunluğundan dolayı yerleşim alanı olarak değerlendirilmeli, yükseklik 4 kat olarak belirlenmelidir.
15-Yeni yerleşim alanları olarak kullanılabilecek mera ve orman alanlarının vasıf değişiklikleri, OHAL döneminin yetkileri de kullanılarak hızlıca yapılmalıdır.
16-Yıkılan ve hasarlı binalardan dolayı şehrin yapı stoklarında ciddi azalma ve hatta hafif hasarlı da olsa insanların binalara yeniden girmelerinde yaşanan korkular, şehir dışına göçü daha da artırmıştır. Bu nitelikli göçün engellenebilmesi de bir an önce kalıcı konutların yapılması ile mümkün olacaktır.
17-İlimizin kırsal mahallelerinde bir an önce yapılması gereken AFAD konutları, mümkünse toplu olarak mümkün değilse de vatandaşın kendi arazilerinde hizmetine sunulmalıdır.
18-Depremde iş yerleri yıkılan ve ağır hasar gören mimar, mühendis, şehir plancıları ve dönüşümde önemli katkıları olacak her türlü meslek grubu için acil olarak gerek konteyner, gerekse afet konutları şeklinde bir an önce çalışma ofisleri yapılmalıdır. Bu durum, bu şehrin bundan sonra hem doğru planlanmasına katkı sunacak hem de başlayan kalifiye eleman göçünün önüne geçecektir.
19-Benzer şekilde yetişmiş eleman göçünün önüne geçilebilmesinin ve kent dokusunun korunmasının en önemli bileşenlerinden birisi de bu konuda çalışacak insanların çocuklarının eğitim ihtiyaçlarının bir önce yerine getirilmesidir.
20-Yüksek enerji nakil hatlarının 1/binlik imar planlarına işlendiği gibi fay hatlarının (tüm ilçeler dahil edilerek) imar planlarına işlenmeli ve buna göre yeniden acilen bir revizyon imar planları yapılmalıdır.
21-Köy yerleşik alanlarında ve plansız alanlarda üretilecek tip projelerle vatandaşa destek olmalıdır.
Sonuç olarak; unutulmamalı ki 11 ilimizi etkisi altına alan, büyük yıkım ve acılara sebep olan yüzyılın doğal felaketi olarak adlandırdığımız bu deprem felaketi ne ilk ne de son olacaktır.
Belediyelerimizin ve imarla uğraşan tüm kesimlerin en önemli görevi bu afeti fırsata çevirerek, depreme dirençli şehirler inşa etmek olmalıdır.