Babaannesi ziyaret etmek için geldiği Malatya’da enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Milli basketbolcu Nilay Aydoğan’ın babası Vural Aydoğan’ın ilk defa Hakimbey Apartmanı soruşturması için verdiği ifadesinde ilginç iddia ve bilgiler yer aldı.
Malatya’da 6 Şubat’taki ilk depremde saniyeler içinde yıkılan Zafer Mahallesi Mehmet Buyruk Caddesi 2. Ordu karargahı karşısında bulunan Hakimbey Apartmanının yıkılması sonucunda enkaz da kalan 3’ü Azerbaycanlı öğrenci olmak üzere toplam 78 kişi vefat etmişti.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava da projede ve yapımında görev alan 4 teknik sorumlu olan Mimar Abdurrahman Yavuz, İnşaat Mühendisi Basri Akdağ, Proje müellifi Bülent Yeroğlu, İnşaat Mühendisi Demet Doğan “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” iddiasıyla yargılanıyor. Abdurrahman Yavuz yurtdışında bulunurken, Bülent Yeroğlu ise tutuklu, diğer 2 sanık ise tutuksuz yargılanıyor.
Çankaya Üniversitesi forması giyen Milli Basketbolcu Nilay Aydoğan, Malatya da ziyaret ettiği babaannesi Hacer Aydoğan ile Kahramanmaraş merkezli depremde Hakimbey Apartmanının enkazda kalıp hayatını kaybetti. Nilay'ın Deprem gecesi çektiği görüntüler, enkazda bulunan cep telefonunda ortaya çıkmıştı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın dosyasına Nilay Aydoğan’ın babası Vural Aydoğan’ın ifadesi de girdi.
Marmaraereğlisi Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla ifadesi alınan Vural Aydoğan, “Ben konu ile alakala ilk kez ifade vereceğim. Benim Hakimbey Apartmanında annem yaşardı. Kızım Nilay Aydoğan Hatay'da maçtan çıkıp babaannesini yanına gitmek için annemin yanına Malatya’da ki evimize gitti. Benim kızım milli sporcudur. 6 Şubat Malatya depreminden önce ki Eaâzığ depreminde annemin evinin olduğu binada hasar tespit raporu verilmiş. Benim rapor geldiği ile ilgili bir bilgim yoktur. Bana raporun geldiğini ve binada oturulabilir olunduğunu söylediler. Bize, ‘binada ufak tefek hasarlar oldu biz de para toplayacağız’ dediler. Apartman görevlisi Tahsin bey daire başına 650 TL para istemişti. O dönem binada sıva tamiri yapılması gerekiyordu. Tabi ki ben inşaat mühendisi olmadığım için tam rapor içeriğini bilmiyorum. Sonrasında tadilat yapıldı. Ben de bunun bu şekilde olamayacağını resmi bir prosedürü olması gerektiğini söyledim. Sonrasında 6 Şubat Malatya depreminde annemin ve kızımın içinde olduğu bina 7 saniye içinde yıkıldı. Bize hasar tespit raporunda binanın oturulabilir olduğu söylenmişti, ama ilk depremde dahi 7 saniye içinde binanın yıkılmış olması binanın hasar tespit raporunun sorgulanmasına da gerektirir. Ben asıl olarak Elazığ depremi sonrası alınan raporda ‘oturulabilir’ diyen kişiler olan site yönetiminden şikayetçiyim, ben binayı yapan kişilerden değil. Elazığ depremi sonrası tedbir almayan kişiler olan apartman yöneticisi, ilgili devlet memurları ve validen şikayetçiyim.” ifadelerini kaydetti.