Malatya 2. İdare Mahkemesi, Kuluncak ilçesinde planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi için verilen ÇED Olumlu kararını iptal etti. Bilirkişi raporu çevresel riskleri gerekçe gösterdi
Malatya - Malatya 2. İdare Mahkemesi, Kuluncak ilçesi Kaynarca Mahallesi’nde Karayolları tarafından yapılması planlanan Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi faaliyeti için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararını iptal etti. Mahkeme, projenin içme suyu ve ekosistem üzerinde geri dönüşü güç zararlar yaratacağına hükmetti.
Mahalle Sakinlerinin İptal Talebi Kabul Edildi
Malatya 2. İdare Mahkemesi’ne Kuluncak Kaynarca Mahallesi sakinleri tarafından, avukatları Av. Deniz Sezgin ve Av. Münire Deniz Karslı aracılığıyla ÇED Olumlu kararının iptali istemli dava açıldı. Davacıların şikayetinde, projenin yeraltı ve yeryüzü su kaynaklarına zarar vereceği, mera alanı içerisinde kaldığı ve ekosistemi yok edeceği iddia edildi.
Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise savunmasında davanın süresinde açılmadığını ve ÇED sürecinin mevzuata uygun yürütüldüğünü ileri sürdü. Bakanlık, proje alanının tarıma elverişli olmayan arazilerden oluştuğunu ve en yakın yerleşim birimine 775 metre mesafede olması nedeniyle olumsuz bir etki beklenmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savundu.
Bilirkişi Raporu Riskleri Ortaya Koydu
Mahkemenin kayıtlarına 02/10/2025 tarihinde giren bilirkişi raporunda ise proje alanına ilişkin ciddi riskler tespit edildi. Raporda özetle şunlar ifade edildi: "Proje sahasının MASKİ K39 içme suyu kaptajına yalnızca 500–665 m mesafede olması ve daha yüksek bir kotta bulunması, patlatmalar ve ağır iş makinelerinden kaynaklanacak titreşimlerin yeraltı suyu akış rejimini bozarak kaptajın debisinin azalmasına veya tamamen kurumasına yol açabileceğini göstermektedir. Bu durum köy halkının içme ve kullanma suyunun güvenliği açısından telafisi güç bir risk oluşturmaktadır."
Raporda, kırma-eleme tesisinden kaynaklanacak toz emisyonunun endemik bitki türleri başta olmak üzere ekosistem dengesini bozacağı ve insan sağlığı için risk oluşturacağı vurgulandı. Ayrıca, proje sahasının birinci derece deprem bölgesi içerisinde yer alması nedeniyle patlatmaların heyelan ve kaya düşmesi risklerini artıracağı da belirtildi. Raporda bu durum şöyle ifade edildi, "Kırma-eleme tesisinde yürütülecek işlemler ve ocak faaliyetleri sürekli toz emisyonu yaratacaktır. Bu toz, başta endemik türler olmak üzere bitkilerin yaprak yüzeylerinde birikerek fotosentezi azaltacak, gelişimlerini engelleyecek ve ekosistem dengesini bozacaktır. Özellikle rüzgârlı dönemlerde tozun yerleşim alanlarına taşınması da insan sağlığı açısından risk doğurabilecektir. Proje sahası Doğu Anadolu Fay Zonu’na yakın konumda olup, birinci derece deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır. Her ne kadar kireçtaşları dayanımlı birimler olsa da, deprem sırasında veya sonrasında patlatma ve kazılar nedeniyle oluşabilecek ikincil etkiler; heyelan, kaya düşmesi ve göçme risklerini artıracaktır. Planlanan Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi faaliyetlerinin, bölgenin jeolojik, hidrojeolojik ve jeomorfolojik özellikleri dikkate alındığında; yeraltı ve yüzey su kaynakları, doğal drenaj sistemleri, topografya, yamaç duraylılığı ve ekosistem üzerinde olumsuz ve geri dönülmesi güç etkiler doğuracağı kanaatine varılmıştır!”
Mahkeme Kararı: ÇED Olumlu Hukuka Aykırı
Malatya 2. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm belgeleri değerlendirerek Bakanlık kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna vardı. Mahkeme, kararında özellikle su kaynaklarına yönelik tehdidi, toz emisyonunun endemik bitkilere ve insan sağlığına zararlarını, hayvancılık faaliyetlerinin olumsuz etkilenmesini ve Bern Sözleşmesi ile korunan fauna türlerine verilecek zararı gerekçe gösterdi.
Mahkeme, Bakanlığın 29/07/2024 tarihli "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararını iptal etti.
Kaynak: malatyayenises.com, malatyagazete.com
#malatya


















