Reklam
Reklam

Malatya'da 26 Kişinin Ölümünden Sorumlu 8 Sanığa Hapis Cezası Verildi

Malatya Deprem Davasında İlk Karar: Mimar ve Mühendise 13 Yıl 9 Ay Hapis, Hükümle Birlikte Tutuklama Kararı!

Malatya'da 26 Kişinin Ölümünden Sorumlu 8 Sanığa Hapis Cezası Verildi
A- A+ PAYLAŞ
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

Malatya’da 6 Şubat depremlerinde ilk 26 Kişinin enkaz altında kalarak hayatını kaybettiği 10 sanıklı Balanlı Apartmanı davasında karar çıktı.  Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada 8 sanığa hapis cezası verdi.

Malatya’da 6 Şubat’taki ilk depremde yıkılan  Niyazi Mısri Caddesi üzerinde Niyazi Mısri Camii’nin arkasında bulunan Balanlı Apartmanı, burada oturan 27 kişinin enkaz altında kalarak ölmesine, 14 kişinin ise enkaz altında kalarak yaralanmasına neden olmuştu.

Balanlı Apartmanı’nda Abdullah Sepici (41) , Ayşe Sonay Balanlı (67), Berat Sepici (11) , Betül Metiner (25), Beytullah Taneli (25), Birgül Soylu (39), Elif Yaren Meydan (15)  Elifnur Bulut (4), Fatma Kılıç (60), Furkan Kılıç (21),  Maide Sepici(39), Mehmet Akif Metiner(22), Muzaffer Ercan (60), Münevver Metiner (55), Nevzat Soylu (44), Nuri Soylu (43) , Ömer Faruk Sepici(16), Pelin Ercan (19), Rukiye Bulut (28), Rümeysa Soylu (17), Sahra Sepici (2),  Salih Ammar Soylu (14), Semih Hamza Soylu (10), Süleyman Bulut (43), Süleyman Metiner (56) ve Yusuf Selim Bulut (6) olmak üzere toplam 26 kişi enkaz altında kayarak hayatını kaybetmişti. 

Depremde 26 kişinin ölümüne, 14 kişinin de yaralanmasına neden olan Balanlı Apartmanı Davası Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına Ahmet Özer, Ahmet Turan Üzmez, Bülent Yeroğlu, Alper Yiğit ve Şazi Doğdu ve avukatları katıldı. 
Sanıklar, Latif Yıldırım, Duran Özdemir, Mustafa Bingöl, Şükrü Karaca, Yusuf Kılınç ise katılmadı.

Mahkemeye mağdur veya mağdur avukatlari katılmadı.

Duruşma savcısı, sanıkların “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan cezalandırılmasını ve hüküm ile birlikte tutuklanmaları yönündeki mütalaasını tekrarladı.

Esas hakkındaki savunmasını yapan dönemin belediye görevlisi Sanık İnşaat Mühendisi Ahmet Özer, “6 Şubat depremlerinde en az ölümlü yıkım Malatya’da  olmuştur. Deprem bölgesinde 50 binin üzerinde can kaybı var. Malatya merkez de can kaybı 800 civarındadır. Bu tablo bizim görevimizi yaptığımızı göstermektedir. Bizim görevimizi yaptığımız kanaatindeyim.” dedi.

Dönemin belediye görevlisi Sanık İnşaat Mühendisi Alper Yiğit, “Bizim inşaat yerinde  denetim ve kontrol görevimiz yoktu. Eğer bir yapıya eklenti yapıldığında vatandaştan şikayet gelirse gidip yerinde inceleme görevimiz yoktu.” dedi.

Binanın statik proje sorumlusu İnşaat Mühendisi Bülent Yeroğlu, “Ben binanın yapıım aşamasında projesini yapıp verdim. Sonradan yapılan işlemlerden sorumlu değilim. Binaya sonradan yapılan eklenti binasını statiğini etkilemiştir. Ben 25 deprem davası dosyasında yargılanıyorum.  Bu binanın Elazığ depremi sonrasında etkilendiğine ve binada kolon kesildiğine dair mağdur ifadeleri vardır. Binaya sonradan yapılan eklentiler nedeniyle benim sorumluluk konusunda illiyet bağım kopmuştur. O dönem zemin etüdü yapılmıyordu.” İfadelerini kaydetti.

Dönemin belediye görevlisi Sanık İşçi Şazi Doğru ise, “Ben sadece binanın dosyasında harcı hesaplamışım.” dedi.

Dönemin belediye görevlisi Sanık İnşaat Mühendisi Şükrü Karaca ise, “Biz sadece binanın mimari durumuna göre uygun olup olmadığına bakıyorduk. Bitmiş binanın statiğini kontrol etme veya bitmiş binanın sağlamlığı ile ilgili bizim kanunen bir sorumluluğumuz yoktu. Biz sadece dıştan mimari projeye uygun yapılıp yapılmadığına bakıyorduk.” İfadelerini kaydetti.

Duruşmada avukatlar da esas hakkındaki savunmalarını mahkemeye sundular.

Sanıklar Şazi Doğdu, Latif Yıldırım, Mustafa Bingöl ve Duran Özdemir’in avukatı Ekrem Karadeniz, binanın yapıp aşamasındaki tarihte yürürlükte olan Türk Ceza Kanununa göre olayın zaman aşımına uğradığını, belediye personellerinin suçlansa bile taksirle ölüme sebep olma suçlamasıyla değil, ancak görevi ihmal iddiayla yargılanabileceklerini belirterek, sanıklar hakkında beraat kararı, mahkeme aksi kanaatteyse zaman aşımının uygulanmasını verilmesini talep etti.

Sanık Ahmet Özer’in avukatı Ali Haydar Avcı, “Bilirkişi Raporunda, davaya konu binası 5 katlı iken, başka bir 2 katlı binanın statik hesaplamasını yaparak ve buran yola çıkarak görüş bildirmiştir. Bilirkişi Raporu bambaşka bir binanın statik hesaplaması ile düzenlenmiştir. Bu nedenle bilirkişi raporunun geçerliliği kalmamıştır bu apaçık bir hatadır mimari projede kullanılmadığı iddiası bulunuyor kolon mimari projede değil statik projede olur bu iki önemli husus nedeniyle mahkeme tarafından yeni bir bilirkişi raporu aldırılması gerekmektedir. Bitmiş bir binanın kontrolünde belediye personelinin statüye uygun bina yapılıp yapılmadığını kontrol etme şansı yoktur. Bu binanın güncel hukuku uygulamaya göre değil, yapıldığı tarihteki hukuk uygulamasına göre değerlendirmesi gerekmektedi. Suç tarihine göre zaman aşımı süresi uygulanmalı” dedi.

Sanık Ahmet Özer, Yusuf Kılınç ve Alper Yiğit avukatı Ali Haydar Özer, “Dava dosyasında Elazığ depremine ilişkin olarak bir çok mağdur ifadesi var, binanın hasar gördüğüne ilişkin. Özellikle ikinci depremle ilgili olarak binaların ivme değerleri nedeniyle sanıkların sorumlulugu kalmamıştır. Dosyadaki mağdur ifadelerine göre Elazığ depremi sonrası binanın hasar durumunun Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından değiştirildiği ifade ediliyor. Bilirkişi raporunda depremin ivme değerleri konusunda bir değerlendirmeye yer verilmemiştir.Malatya il merkezinde bir İvme değeri ölçümü yapılmamıştır. Malatya açısından ikinci depremde ivme değerleri yaklaşık 2,5 katı kadardır.“ ifadelerini kaydetti.

Sağlık mimar Turan Üzmez’in avukatı Şahin Çağlar ise, “Bilirkişi raporunda binanın yapıldığı tarihte zemin etüdü yapılmadığı belirtiliyor, ancak o dönemde zemin etüdü uygulaması ve çalışması bulunmuyor. Binanın yapıldığı tarihteki teknik ile günümüz teknolojisi kıyaslanıyor, bu mümkün değildir. Dava duruşmasında mağdurlar Elazığ depremi sonrasında binanın hasar gördüğünü ifade ettiler. Bilirkişi  heyeti bu hususta bir değerlendirme yapmamıştır. Bilirkişi raporu kes, kopyala, yapıştır mantığıyla düzenlenmiştir. Bu kadar basit ve ucuz bir bilirkişi raporu ile ceza hükmedilmesi uygun olmaz.  Mimarın fenni mesul olarak sorumluluk tutulamaz” ifadelerini kaydetti.

Sanıklar son sözlerinde haklarını Berat kurabilmesinı talep ettiler.

Mahkeme heyeti duruşmaya ara vererek hükümlerin açıkladı. Verilen hükümlere göre taksirle ölümle neden olma suçundan mimar Ahmet Turan Üzmez ve inşaat mühendisi Bülent Yeroğlu’na 13’er yıl 9’ar ay hapis cezası verilerek, hüküm ile birlikte tutuklanmalarına karar kılındı. 
Mahkeme Heyeti, belediye personelleri inşaat mühendisi Ahmet Özer’e 9 yıl 5 ay 10 gün, Mimar Mustafa Bingöl’e 9 yıl 5 ay 10 gün, Duran Özdemir 8 yıl 10 ay 20 gün, Alper Yiğit’e 8 yıl 10 ay 20 gün, Şükrü Karaca’ya 8 yıl 10 ay 10 gün, Yusuf Kılınç’a 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verildi.

Mahkeme heyeti sanıklar Şazi Doğan ve latif Yıldırım hakkında ise Berat kararını hükmetti.

Mahkeme heyetinin kararını açıklamasından sonra salonda bulunan sanık Bülent Yeroğlu,  jandarma ekipleri tarafından gözaltına alarak cezaevine gönderildi.

Mahkeme kararı istinaf ve Yargıtay kararları sonrasında geçerlilik kazanacak.

BİLGİ: Malatyagazete.com, hiçbir ajansa abone değildir. Haber değeri taşıyan etkinlik, bilgi, dosya, ihbar ve basın bültenlerinizi burhan.karadum@gmail.com ve malatyagazetehaber@gmail.com e-mail adreslerine gönderebilirsiniz

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.