Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı'nda Yüksek Lisans öğrencisi İrem Damarseçkin tarafından hazırlanan "Malatya Müzesi'nde Bulunan Eyyubi Dönemi Sikkeleri" başlıklı tez çalışması, tarihi eserlerin sanat ve siyasetle olan bağlantısını gözler önünü seriyor.
Eyyubi Devleti'nin 1171-1250 yılları arasında Mısır, Suriye, Yemen, Hicaz, Kuzey Irak ve Anadolu'nun bir bölümünde hakimiyet kurduğu belirtilirken, Malatya Müzesi'nde bulunan Eyyubi Dönemi sikkelerin darp yeri, malzemesi ve süslemeleri ile dönemin sanat anlayışına ışık tuttuğu ifade ediliyor.
Ticaretin ve Gücün Sembolü
Tez çalışmasında yer alan bilgilere göre, Eyyubi sikkeleri sadece ticari bir araç olmanın ötesinde, "gücün, iktidarın ve hükümdarlığın" bir simgesi olarak kullanılmıştır. Propaganda aracı olarak da değerlendirilen bu sikkeler, ticaret yoluyla farklı coğrafyalara ulaşarak Eyyubi Devleti'nin nüfuz alanını genışletmesine katkı sağlamıştır.
Bakır ve Gümüşten Darp Edildi
Malatya Müzesi'nde incelenen 20 sikkeden 15'inin gümüşten, 5'inin ise bakırdan üretildiği belirtiliyor. Altın ve bronz sikkelere rastlanmazken, sikkelerin Halep, Dimeşk ve Meyyafarikin gibi Eyyubi şehirlerinde basıldığı ifade ediliyor.
Küli Yazı Geleneği ve Geometrik Motifler
Eyyubi sikkelerinde ağırlıklı olarak "küfi ve sülüs yazı türleri" kullanılmış, üzerlerinde hükümdarların adı, unvanı, darp tarihi ve dini ibareler yer almıştır. Geometrik süslemeler ise sikkelerde yaygın bir motif olarak kullanılmış ve Abbasi, Emevi, Anadolu Selçuklu, Zengi, Artuklu ve Memlük sikkeleriyle benzerlikler göstermiştir.
Orta Çağ’da Eyyubi Nüfuzu
12. ve 15. yüzyıllar arasında Anadolu, Suriye ve Orta Asya’da siyasi ve ticari olarak önemli bir yer edinen Eyyubiler, sikkelerinde hem kendi kimliklerini hem de diğer medeniyetlerle olan etkileşimlerini yansıtmıştır. Orta Asya, Sasani, Bizans ve İslam devletlerinin izlerini taşıyan bu sikkeler, dönemin çok yönlülüğünü ortaya koyuyor.
Burhan Karaduman / Malatyagazete.com
