Reklam

Malatya'da Kan Donduran Aile Katliamı: Sanığın Çocuklarından Şaşırtan Savunma!

Malatya'da Kan Donduran Aile Katliamı: Sanığın Çocuklarından Şaşırtan Savunma!
A- A+ PAYLAŞ
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

Arguvan’da gece yarısı eşini, kızını ve 5 yaşındaki torununu pompalı tüfek ile ateş açarak öldüren cinayet zanlısının yargılandığı davanın ilk duruşmasına giden oğlu ve kızı, babalarından şikayetçi olmadılar. Cinayet zanlısının kızı, duruşmada annesini ve ablası ile yeğenini öldüren babası için “Babam iyi bir adamdır. Babamdan şikayetçi değilim” ifadesini kaydetti.

Arguvan ilçesinde 7 Temmuz 2024 tarihinde Güveçli Mahallesi Maman mevkiinde meydana gelen cinayet olayında gece yarısı İsmail Budak (2) pompalı tüfek ile  eşi Songül Budak’ı (64), kızı Cansu Aslan’ı (32) ve torunu Buğlem Aslan’ı (5) vurarak öldürmüştü. İntihara teşebbüs eden İsmail Budak, kaldırıldığı hastanede iyileşmesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 

Cinayet olayına ilişkin yargılama Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya sanık İsmail Budak ve tarflar katıldılar. 

-“Eşimi çok seviyordum, eşimin gelmesini bekliyorum.

İsmet Budak ifadesinde şunları söyledi, “Benim annem hastaydı, ona bakıyordum. Aynı zamanda eşim de evlenmeden önce psikolojik sorunlar yaşıyordu, evlendikten sonra da bu sorunları devam etti. Hem psikolojik rahatsızlıkları hem de şeker hastalığı vardı. Annemle ve eşimle ilgilendiğim bu süreçte çok yalnız kaldım. Ben çok yalnızdım, eşimi çok seviyordum, hâlâ da seviyorum. Olayın nasıl gerçekleştiğini hatırlamıyorum. Eşimin gelmesini bekliyorum” dedi.

-“Olay anını fazla hatırlamıyorum, orada bunalıma girmişim. Durumum kötü, çok pişmanım”

Cinayet anını hatırlamadığını belirten İsmet Budak şöyle devam etti, “Kızım sıkıntılıydı, sürekli eşiyle arasında sorun yaşıyordu. Ben ona ‘Gel, burada kal.’ dedim. İki üç sene önce kocası gözüne telefon fırlatmıştı. Bize geldiğinde annesiyle sürekli sıkıntı yaşıyor, kavga ediyorlardı. Daha önce eşinin kendisine bıçak çektiğini söylemişti. Kızıma gitmemesini söyledim, boşanması için avukat tuttum. Kızım gitmedi, ifade vermedi. Bir gün geldiğimde kızımı kandırarak götürdüğünü öğrendim. Beni arayıp döndüğünü söyledi. Bir süre sonra yine yanıma geldi. Çoğu zaman bende kalıyordu. Gitme diyordum ama her seferinde ‘Yuvam dağılmasın.’ diyerek geri dönüyordu. En son geldiğinde kaç gün bende kaldığını hatırlamıyorum. Bu süreçte çok sıkıntı çektim. Kızım annesiyle geçinemiyordu. Kızımın psikolojik rahatsızlıkları vardı, ilaç kullanıyordu. Tam hatırlamıyorum ama olayın olduğu gün yine eşimle kızım kavga ettiler. Olay anını fazla hatırlamıyorum, orada bunalıma girmişim. Durumum kötü, çok pişmanım.”

-“Olaydan 2 gün önce boşanma sürecini konuştuk”

Öldürülen Cansu Aslan’ın eşi ve öldürülen Buğlem Aslan’n ise babası olan  Muhammed Aslan ifadesinde şu sözleri kullandı: Eşimin psikolojik sorunları vardı, tedavi görüyordu. Olaydan birkaç gün önce doğalgazı akşamdan sabaha kadar açık bırakmıştı. Ocak sönmüştü ama gaz hâlâ açıktı. Kızım Buğlem’in de onuncu kattan aşağı doğru sarktığını komşular bana söyledi. Temizlik yaptığını, bakamadığını belirtti. Bunun üzerine kızımın erkek kardeşi Caner ile görüştüm. Bana ‘İstersen köye gelsin, bir gün kalsın, belki kendine gelir.’ dedi. Erkek kardeşi Caner gelip aldı. Eşimin ailesiyle de sıkıntıları vardı. Ne zaman gitse, ‘Gel beni al.’ diye arıyordu. Sürekli bu şekilde evden ayrılıp geri dönüyordu. En son gittiğinde beni aradı. ‘Artık bir çözüm bulalım.’ dedim. Bunun üzerine telefonu kapattı. Olaydan iki gün önce dayıları yanıma geldi, boşanma süreci hakkında konuşacaktık. Bu süreçte kayınbabam veya kaynanamla doğrudan konuşmadım. Avukatlar aracılığıyla boşanma sürecini ilerletmek istiyorduk. Şikayetçiyim.” dedi. 

-“Babamdan şikayetçi değilim”

Cinayet zanlısının oğlu Caner Budak, “Sanık İsmet Budak babamdır, vefat eden annemdir. Ben anne ve babamla beraber yaşamıyorum. Babaannem de babamla beraber yaşardı, annem ona bakıyordu. Babaannem olaydan bir ay önce vefat etti. Ablam evlendikten sonra eşi ve ailesi tarafından baskı ve şiddete maruz kaldığı için psikolojik tedavi görmeye başladı. Babamın evine sık sık gelirdi. Birkaç gün veya birkaç ay annem ve babamla kalıyordu.Ablam olay günü kendi isteğiyle babamlara geldi, ben gidip getirmedim. Ablam olayın olduğu döneme kadar ebeveynlerinin yanındaydı. Annem ve ablam, annemin psikolojik rahatsızlığı nedeniyle sık sık tartışıyordu. Annem ablama tahammül edemiyordu. Babam ve annem tartışmazlardı. Babam yıllarca tedaviyle ilgilendi ve en iyi şekilde destek olmaya çalıştı. Ablam ve eşi boşanma sürecine girmişlerdi. Ablamın eşi, onu borca sokmuştu. Ben ablamın eşinin bu olaya sebep olduğunu düşünüyorum. Babamdan şikayetçi değilim. Babam ve ablam arasında herhangi bir tartışma olmadı, babam huzursuzluğu içine attı. O sıralarda annemin ve babaannemin hastalıkları nedeniyle babamın psikolojisi bozulmuştu.” İfadelerini kaydetti.

-“Babam iyi bir adamdır” 

Cinayet zanlısının kızı Cansel Şeker ise ifadesinde şu ifadeleri kullandı: “Ablamın eşiyle sorunları vardı, sürekli annemlere gelirdi. Babam da sürekli ‘Olmuyorsa boşan.’ diyordu, hatta kendisine avukat tutmuştu. İkisinin de psikolojik rahatsızlıkları vardı. Ancak babamla tartışmazlardı. Babam iyi bir adamdır. Babamdan şikayetçi değilim. Ablam en son geldiğinde ben de babamlarda gördüm. Babam çok kötüydü, kimseyle konuşmuyordu, duvarlara vuruyordu. Babam içine kapanmış, unutkanlık başlamıştı.”

Tanık Yılmaz Budak ise şu ifadeleri kullandı: “Vefat eden Songül Budak benim ablamdır. Ablamın psikolojik rahatsızlıkları vardı, ilaç kullanıyordu. Ablam, kızı Cansu ve eşiyle ilgili sıkıntılar yaşardı. Cansu’nun eşi ona baskı uyguluyordu, bu da yeğenimin psikolojisini bozuyordu. En son olaydan iki ya da üç gün önce Muhammed Aslan ile boşanma konusunu görüştük. Cansu, kızını kaybetmemek için boşanmak istemediğini söyledi. İsmet Budak benden yardım istedi ve bu olayı çözmemizi istedi. Olay günü Malatya’nın Yazıhan ilçesindeydim. O hafta birkaç kez İsmet’in evine gittim, yeğenim Cansu da oradaydı. İsmet o gün dalgındı, değişik bir ruh hali içindeydi.”

-Sanık Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek 

Tanık Remzi Budak, “Öldürülen Songül Ablam olur.  Olaydan üç gün önce İsmet'in evindeydim. Ben evde iken moralleri bozuk suratları asıktı. Ablam da bana İsmet’i kast ederek, Buna bir şey söyle kızıma onu öldüreceğim falan diyor’ dedi. Kızı babasını dinlemediği için böyle söylüyormuş. Ancak ben bu cümleyi çok ciddiye almamıştım. Yeğenimin kocası yeğenim adına kredi çekmiş ve borçları atmış bundan dolayı tartışma olmuş. Yeğenim annesine gelmişti. Bundan kaynaklı da moralleri bozuktu. Ben bunu konuşarak çözebileceğimizi söyledim. Ablamla İsmet'in de o gün ya da yakın zaman öncesinde tartıştıklarını görmedim duymadım.” dedi.

İddia makamı esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak, İsmet Budak’ın kasten adam öldürme suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.

Sanık İsmet Budak’ın Avukatı Mehmet Nuri Koşar, “Dinlenen tanıkların beyanları, sanığın eşine karşı bu zamana kadar herhangi bir kötü davranışta bulunmadığını göstermektedir. Yine dosya kapsamı dikkate alındığında, hasta bir anne, hasta bir eş ve bunların üzerine damattan kaynaklı kızının yaşadığı problemler eklenmiş, müvekkil ise beyanlarda da geçtiği gibi annesine ve eşine ait olup kullandığı ilaçların etkisiyle bunalıma girmiştir. Bu haliyle sorgulanması gereken, olay anında fiili ehliyetinin tam olup olmadığıdır. Bu dosyada tartışılması gereken tek husus budur. Bu nedenle biz, sanığın Adli Tıp Kurumu’na sevki ile bu yönde rapor aldırılmasını talep ederiz.” dedi.

Mahkeme Heyeti duruşmayı ileriki bir tarihe erteleyerek, sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, olay açısından cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor aldırılmasına karar verdi.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.