Sadece halı dokumuyorlar, yeni bir hayatın kapısını da açıyorlar

A- A+ PAYLAŞ
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

Malatya’da açılan halı dokuma kursuna giden kadınlar, hem meslek öğreniyorlar, hem de ev ekonomilerine katkıda bulunmakla kalmıyor, yeni bir hayat kuruyorlar.  Öyleki, ortaokul eğitimini yarım bırakan kadın hem halı dokumayı öğrendi, hem de ortaokulu, ve lise eğitimini tamamladı ve bununla kalmadı sonunda usta öğretici olarak ise kurs açtı. Halı dokuma kursunu usta öğreticisi,  kursiyerleri arasında diş hekimliği ve mühendisliği kazanan öğrencilerini de oluğunu söylerken, mutluluğunu gizleyemiyor.

Battalgazi Şehit Oğuzhan Günaydın Halk Eğitimi Merkezince açılan halı dokuma kursuna giden kadınlar, ilmik ilmik duygularını halıya yansıtırken adım adım da yeni bir hayat kuruyorlar.

Kadınların el emeği göz nuru halılar için Avrupa ülkelerinden de sipariş geliyor.

 

-“ Tamamen geleneksel olarak halı üretimi yapıyoruz”

Battalgazi Şehit Oğuzhan Günaydın Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Cemal Kurhan  Halı Kursunun en çok ilgi gören kurslardan birisi olduğunu belirterek, “Bu kursumuzun özelliği tamamen kök boyadan yapılan iplerle tamamen geleneksel olarak halı üretimi yapıyoruz. Genellikle Osmanlı ve Selçuklu motifleri çok rağbet görmekte, onun dışında bütün modern tasarımlarda dahil öğretmenlerimiz bunu tasarlayabiliyor,  çizebiliyorlar ve halıya dökebiliyorlar. Ama genelde ağırlıklı olarak Selçuklu ve Osmanlı motifleri.  Halı kursumuz rağbet gören kurslarımızdan bir tanesi. Pandemi döneminde de hijyen şartlarına uyarak sosyal mesafeye uyarak kontrollü bir şekilde kurslarımıza devam ediyoruz.” dedi.

 

-“5 yılda burada 600-700 öğrencimiz buradan mezun oldu”

Kurhan, “Kursiyerlerimiz burada ürettikleri halıları pazarlayarak, satarak ev ekonomilerine katkıda bulunabiliyorlar.  Tamamen kursiyerlerimize ait bu gelir, Halk Eğitimi Merkezi olarak hiçbir şekilde bir gelir almıyoruz, burada üretilen her şey satıldığı takdirde kursiyerlerimize gidiyor. Buda bizi mutlu ediyor. Halk Eğitimi Merkezi olarak kursiyerlerimizin ev ekonomisine katkı sunmak bizi mutlu ediyor.

Yaklaşık 5 yılda burada 600-700 öğrencimiz buradan mezun oldu, iş imkanı buldu, öğretmen olarak, usta öğretici olarak çalışmaya başladılar. Burada üretilen halılarımıza, hem Avrupa ülkelerinde çok talep geliyor.  Talep geldiği zaman buradaki halılarımızı İngiltere ve Fransa’ya da gönderebiliyoruz.”  ifadelerini kaydetti.

 

-“Liseyi bitirip, üniversiteye giden kursiyerlerimiz var, bir tanesi diş hekimi”

Usta öğreticisi Emine Gülbahar , “-kursiyerlerimiz hem ev ekonomisine katkı sağlıyorlar, Pazar masraflarını çıkarıyorlar. Her şeyden önemlisi çocuklarının okumasında bunun çok etkisi oluyor. Kursta çok emek çekip, emeğinin karşılığını gören arkadaşlarımız oldu. Bir tane arkadaşımız buraya halı kursuna geliyordu, genetik mühendisliğini kazandı,  gitti. Bir arkadaşımız, küçük kızımız diş hekimliğinde okuyor ve son senesi. Ve bunlar genelde de maddi durumu sıkıntılı arkadaşlarımız. 2 tane öğrencimiz liseyi dışarıdan bitirtirdik, şuanda çocuk gelişiminde okuyorlar. Bir tane arkadaşımız matematik bölümünde okuyor. Allah devletimizden razı olsun. Çocuklarımız hem sosyal, hem de kendilerini geliştirme de bize bir kapı açılmış oldu.

 

-“Halı dokumak insan psikolojisini düzeltiyor”

Gülhabar halı dokumanın insanın psikolojisini de düzelttiğini de belirterek, “Bir sevgi, bir aşkla yapılıyor halı. Özellikle ev hanımları için halk eğitimi merkezi çok büyük bir zenginlik. Halk Eğitimi Merkezi bizi destekliyor, bazen yün olarak alıp tarıyoruz, eski usul kök boya ile kaynatıp devam ettiriyoruz işimizi.  Diyebilirim ki hayatta en zevkli şey halıdır. Halıya dertlerini anlatırsın,  sevgini anlatırsın. Halı demek insanı psikolojinizi düzelten bir şey.” diye konuştu.

 

-“Desenlerin özeliklerine sinirliliğimizi aktarabiliyoruz”

 

Kursiyer Hafize Gülbahar ise, “Burada halı öğreniyoruz, kilim öğreniyoruz. Boş vakitlerimizi değerlendiriyoruz. Şimdi istediğimiz her herhangi bir amblem olsun, tarihi yerler olsun hepsinin fotoğrafını halıya bire bir aktarabiliyoruz, çizebiliyoruz, dokuyabiliyoruz, duygularımızı aktarabiliyoruz. Desenlerin özelliklerini öğrendik, desenlerin özeliklerine sinirliliğimizi aktarabiliyoruz, mutluluğumuzu aktarabiliyoruz.” dedi.

 

-“Ortaokul terk olarak geldim, liseyi de bitirip usta öğretici oldum”

Kursiyer ve Usta Öğretici Hacer Aygün ortaokul terk olarak başladığı kursun sonunda liseyi de bitirip, usta öğretici olarak Pütürge ilçesinde kurs açtığını aktararak, “Kursa başladıktan sonra hayatımızda bir sosyalleşme, okullarımız yarımdı, ortaokulu okumamıştım, ortaokula devam ettim. Hocalarımın desteği ile liseye kayıt yaptırıp lise diploması aldım. Önce kendimize halı dokuduk, sonra da sipariş almaya başladık, siparişlerimiz oldu. Kurslara giderek usta öğreticilik, ustalık belgelerini tamamladıktan sora Halk Eğitimden başvuru yaptık, Pütürge Halk Eğitimi merkezinde şuanda hocalığa başladım, kurs açma imkanımız oldu. “ dedi.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.