AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Bir yandan yalanlarla, iftiralarla uğraşırken bir yandan da vesayet odaklarıyla uğraştık, bir yandan da eser ürettik, hizmet ürettik; Türkiye’yi büyüttük.” dedi.
TBMM’de CHP Grubu tarafından verilen tarafından Kamu ihalelerine yönelik rüşvet ve usulsüzlüğün önüne geçebilmek için alınacak önlemlerin belirlenmesi, bu tür iddiaların etkin soruşturulması önündeki engellerin kaldırılması, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele için atılacak adımların tespit edilmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin görüşülmesinde AK Parti Grubu adına Bülent Tüfekçi konuştu.
AK Parti Grubu adına söz alan AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, “AK PARTİ hükûmetleri 2002’den itibaren Türkiye'nin her bölgesini ve yerini âdeta bir şantiye hâline getirmiş, devasa projeleri hayata geçirmiştir; bunların bir kısmını doğrudan kamu kaynaklarıyla, bir kısmını da kamu-özel iş birliğiyle hayata geçirmiş. Bunun neticesinde sağlıktan aileye ulaşımdan altyapıya enerjiden eğitime, ticaretten sanayiye her alanda Türkiye’yi 3-4 kat büyüttüğümüzü görürsünüz. Bu hizmetler yapılırken çeşitli engellemeler, türlü türlü iftiralar, hatta Gezi Parkı gibi eylemlerle ve 15 Temmuz gibi darbe girişimleriyle de karşı karşıya kaldık. Bir yandan yalanlarla, iftiralarla uğraşırken bir yandan da vesayet odaklarıyla uğraştık, bir yandan da eser ürettik, hizmet ürettik; Türkiye’yi büyüttük.” dedi.
Tüfenkci şöyle devam etti, “Türkiye Cumhuriyeti demokratik hukuk devletidir, devletin kurumları vardır; devletin, kurumların, kişilerin eylemleri de hukukla sınırlıdır, hukuka bağlıdır, hukuki denetime de tabidir. Ortada bir suç varsa yasalarımızda bunun nasıl soruşturulacağı da belirtilmiştir. Bu konularda Türk Ceza Kanunu’nda da Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nda da vergi kanunlarımızda da Kamu İhale Kanunu’nda da ve çeşitli kanunlarda da yolsuzluk, rüşvet ve benzeri suçlarla ilgili düzenlemeler, cezalar belirtilmiştir, hatta OECD’nin istediği doğrultuda, Ticaret ve vergi kanunlarında da düzenlemeleri hep beraber bu Meclis yapmıştır. Meclis araştırılması istenilen ve iddia aşamasında olunan konularla ilgili yargı kararını beklemek lazım; yalanlarla, iftiralarla yüce Meclisi yıpratmamak lazım. Örneğin, önergede ismi geçen Süleyman Karaman Milletvekilimiz iddia edildiği gibi, iddia edildiği tarihte milletvekili değildir, genel müdür de değildir; bu firma, Genel Müdürlüğü döneminde de ihale almamıştır; altını çize çize biraz önce hatip de “Alt taşeron.” diyor. Önümüze sunulan belgedeki imzanın da kime ait olduğu belli değildir, böyle bir belgeyi bahane ederek Meclis araştırması açılmasını istemek doğru da değildir. Yargıya güvenmek lazım, böyle bir iddia varsa hangi usulün takip edileceği de bellidir. Ancak yargıyı işine geldiği gibi kullanmaya çalışanların, işlerine geldikleri zaman “sizin yargı” istedikleri zaman da “yargının kararı” deyip ahkâm kesenlerin hatta çok daha ileri gidip işi mahkeme basmaya kadar götürenlerin nasıl bir hukuk anlayışı olduğunun, iddialarında nasıl samimi olduğunun takdirini milletimizin engin basiretlerine havale ediyoruz. Bu nedenle, Meclis araştırma önergesini doğru bulmuyoruz.”
CHP Grubu tarafından verilen önerge red edildi.