Zirve Yayınevi FETÖ Kumpas davasında mağdur edilerek yaklaşık 4 yıl cezaevinde tutulan Yarbay Haydar Yeşil, Zirve Yayınevi Davasında tutuklu kalmalarına neden olan davanın sanığı ve Zirve Yayınevi Davasını da gizil tanığı olan İlker Çınar’ın misyonerler ile FETÖ işbirliği ile gizli tanık yaptırıldığını belirterek, “İlker Çınar, misyonerlerce görevlendirilen B.K. isimli misyoner aracılığıyla, Zirve cinayeti dosyasını Ergenekon dosyasına bağlamak maksadıyla FETÖ mensuplarına gizli tanıklık için teslim edilmiştir” dedi.
Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde meydana gelen ve 1’i Alman uyruklu 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasında FETÖ silahlı terör örgütünün çıkarları doğrultusunda Emekli Orgeneral Hurşit Tolon birlikte 8’i TSK mensubu 10 kişiye kumpas kurularak cezaevinde tutuklu kalmalarına neden olanlar hakkında açılan 1’i tutuklu, 5’i firari toplam 10 sanığın “İftira Nedeniyle Mağdurun Gözaltına Alınmasına veya Tutuklanmasına Neden Olma, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma. Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme” suçlarından yargılandığı Zirve Yayınevi FETÖ Kumpası Davasının dördüncü duruşması yapıldı.
Yargılaması 12 yıl süren Zirve Yayınevi Davasında beraat eden Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Malatya eski İl Jandarma Komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger, dönemin Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Yarbay Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, dönemin İl Jandarma Komutanlığında görevli Astsubaylar Abdullah Atılgan ve Murat Göktürk, uzman çavuşlar Mehmet Çolak, Adil Akçay ve Adem Gedik ile sivil Levent Kağan Türk’ün FETÖ’nun kurduğu kumpas ile davaya dahil edilmeleri nedeniyle açılan davanın 4. Duruşmasına Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Davada, Zirve Yayınevi Davasında gizli tanıklık yapan İlker Çınar tek tutuklu sanık olarak cezaevinde bulunuyor.
Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, müştekiler Haydar Yeşil ile Abdullah Atılgan hazır bulunurken, tutuklu sanık İlker Çınar ile tutuksuz sanıklar Adnan Dinçer, Mehmet Ali Badak, Özgür Birdal ve Nihat Keskin ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Duruşmada sanıklardan şikayetçi olan Astsubay Abdullah Atılgan sahte belgelerle geçmişte Zirve Yayınevi davasına dahil edildiğini belirterek, kendisiyle ilgili ifadelerin kimin tarafından hazırlatıldığını bilmediğini kaydetti. Atılgan, Çınar'ın 2011 yılından bu yana geçimini nasıl sağladığının kendisine sorulmasını isteyerek, "15 yıldır tanıyorum, hiç bir iş yapmıyor." dedi.
-“Kendisini kullananların kontrol ve denetimi altında kontrollü ifadeler vermiştir”
Mağdur Yarbay Haydar Yeşil ise duruşmada verdiği ifadesinde; “İlker Çınar’ın Cumhuriyet Savcısına verdiği şüpheli ifadesi ile mahkemenizde 3. Celsede yaptığı savunma ifadesini dikkatlice inceledim. İlker Çınar baskı, tehdit ve şiddet altında kendi adına düzenlenen ifadeleri okumadan imzaladığını, kendisinin de mağdur olduğunu beyan etmiştir. İlker Çınar’ın, söz konusu ifadelerinde kısmi ikrar, kendisini ceza almaktan kurtarmaya yönelik bolca inkar ve kendisini yalan tanıklığa sevk edenler ile işlediği suçları gizlemeye yönelik gayreti sizlerin de dikkatinden kaçmamıştır. İlker Çınar, kendisini kullananların kontrol ve denetimi altında kontrollü ifadeler vermiştir, verecektir.” dedi.
-“Misyonerler İlker Çınar’ı gizil tanıklık yapması için FETÖ’ye teslim etti”
Yarbay Haydar Yeşil ifadesinde şunları kaydetti; “ İlker Çınar’ın Tarsus’ta, kendisini Devlet olarak tanıtıp kendisini darp eden, tehdit eden tanımadığı kimliği meçhul kişilerce tehditle yalan tanık yapıldığı, yine aynı şahıslarca TUSHAD kimliği, talimatları ve dilekçe hazırlayıp verdikleri beyanları tamamen yalandır. Söz konusu belgeler ve dilekçeler İlker Çınar tarafından hazırlanmıştır. Buna ilişkin, bilgi, belge ve olgular yazılı beyanlarımda mevcuttur. İlker Çınar’ın İstanbul’da Zekeriya Öz’e flash bellek teslim etmedim beyanı da tamamen yalandır, o flash belleğin içerisinde ki dosyaların tamamına yakını, haber elemanım olduğu dönemde bana getirdiği dokümanlardır. Bu flash belleğin bilir kişi raporu Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyasında mevcut olup, bellekteki dosyaların İlker Çınar’a ait olduğunu göstermektedir. Yine Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından alınan ara karar doğrultusunda ; flash bellek, İsmail Aksoy’a teslim ettiği CD ve 15 Mayıs 2015 tarihinde Kırşehir İl Emniyet Müdürlüğüne teslim edilip dosyaya giren 500 GB kapasiteli harddisk bilirkişiye incelettirilmiş, bu üç veri depolama aygıtında ortak olarak bulunan dosyalar çıkartılmıştır 2 Şubat 2015 tarihli bu rapor, İlker Çınar’ın Flash bellek ve CD konusunda yalan söylediğini ispatlamaktadır. İlker Çınar’ın, kendisini Devlet olarak tanıtan kimliği meçhul kişiler tarafından yalan tanıklığa zorlandığı tamamen yalandır. İlker Çınar, yazılı beyanlarımda bilgi, belge ve olgularla izah ettiğim gibi önce, haber elemanı olduğu, misyonerlikle ilgili bilgiler verdiği FETÖ mensuplarınca ifşa edilip yalnızlaştırılmıştır. Akabinde misyonerlerin şefkatli kollarına çekilmiş, misyonerler aracılığıyla bir plan dahilinde FETÖ mensuplarına gizli tanık olarak teslim edilmiştir. Yazılı beyanlarımda detaylıca anlattığım üzere, İlker Çınar, misyonerlerce görevlendirilen B.K. isimli misyoner aracılığıyla, Zirve cinayeti dosyasını Ergenekon dosyasına bağlamak maksadıyla FETÖ mensuplarına gizli tanıklık için teslim edilmiştir. Buna ilişkin deliller, veriler dilekçem de mevcuttur. FETÖ mensubu polisler tarafından, örgüt tarafından menfi gruba dahil edilen Jandarma personeli, akademisyen ve diğer şahısları Zirve cinayeti ve Ergenekon kumpas dosyasıyla ilişkilendirecek kurgu ifadeler hazırlayarak, İlker Çınar’a imzalatılmıştır. İlker Çınar’ın, ifadeleri okumadan, baskı ve tehdit altında imzaladım beyanları da doğru değildir. FETÖ mensubu polislerin kurguladığı ifadelerde ki bir takım bilgi ve belgeler İlker Çınar tarafından teslim edilmiş, örgüt mensubu polisler İlker Çınar’dan aldıkları bilgi belgeleri kullanarak ifadeleri kurgulamışlardır” ifadelerini kaydetti.
-“Şahsıma zarar verselerdi affedebilirdim, bunlar Türk milletine ve devletime zarar verdiler affetmiyorum”
Yarbay Yeşil ifadesinde şunları kaydetti; “Bu kumpas dosya dolayısıyla 4 ay özgürlüğümden mahrum edildim. Telafisi mümkün olmayan maddi manevi birçok kaybım oldu. Mesleki kariyerimde telafisi mümkün olmayan kayıplara uğradım. Bu hain örgüt ve mensubu sanıklar, sadece bana ve aileme zarar vermiş ve hakikaten pişmanlık duymuş olsalardı şahsım adına affedebilirdim. Ancak,
Bu hain örgüt ve sanıklar mensubu olmaktan şeref duyduğum büyük Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine telafisi mümkün olmayan zararlar vermişlerdir. Halen pişmanlıklarına dair hiçbir emare göstermemektedirler. Bu sebeple sanıklardan şikayetçiyim.”
Mahkeme heyeti, ,sanık İlker Çınar'ın tutukluluk halinin devamını karar vererek, duruşmayı 1 Ekim 2021 tarihine erteledi.