Malatya’da sinema severler ile buluşan senama sanatçısı Turgay Tanülkü, evlatlarına şu öğüdü verdiğini açıkladı, “1974 yılında mesela herkes birbiriyle barışık oldu, çünkü bir Kıbrıs savaşı vardı. Şimdi evlatlarıma onu söylüyorum ben, hangi takımı tutarsanız tutun, en son milli takımı tutun derim. Çünkü bu ülkede devletine, milletine küsülmez”
Yönetimi ve organizasyonu Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 10. Malatya Uluslararası Film Festivali sanatsal etkinliklerle başladı.
10.Malatya Uluslararası Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü” verilen sanatçı Turgay Tanülkü, “Sinemada bir ses” adlı söyleşide sinemaseverler ile bir araya geldi.
Sinema sanatçısı Turgay Tanülkü; “Oyunculuk seçiminde halka ne kadar yakınsa o rol, o benim rolüm oluyor. Sokağı bilirim, sokaktan roller benim hoşuma gider” dedi.
-“Kabadayı hiçbir zaman zülüm edici değildi, birleştiriciydi”
“Şahin ağa” rolü ile ilgili soruya yanıt veren Sinema sanatçısı Turgay Tanülkü; “Şimdi mafyalık felan var etrafta, o zaman kabadayılık felan vardı. Kabadayı hiçbir zaman zülüm edici değildi, birleştiriciydi, ekmek verendi. Rahmetli Erol Taş’ı anlak isterim, oda bulunduğu muhitte bir kabadayıydı ve rolleri kötü oyun olsa da kazandığı para ile bir sürü evlatlara bakıyordu” diye konuştu,
Pandemi döneminde sinema sektörünün de çok önemli sıkıntılar çektiğini belirten Sinema sanatçısı Turgay Tanülkü şöyle konuştu; “Sinema sektörü sekteye uğradı. Sadece oyuncular için konuşmuyorum, orada sette çalışan insanlarımız var, haftalıklarla çalışanlar. Onların aileleri vardı, ayakta durabilmeleri gerekiyordu, kiraları vardı. Dolaysıyla bazı oyuncalar kendi aramızda toplantılar yaptık, onlara destek olmaya çalıştık, gücümüz yettiği kadar. Esas sıkıntıyı yaşayanlar bence onlar, setteki insanlar, Bana göre setteki çaycı yönetmen kadar önemli. O sıkıntıyı bütün hepimiz yaşadık. Sizlerde yaşadınız, evinizde ekmeğiniz vardı yiyemediniz, arabanız var binemediniz, görünmeyen bir mikrop bunu halletti. Şöyle bir kazancım var benim Turgay olarak, evlatlarımla daha çok beraber olabildim, biraz izin aldım tabi. Var olan sevgiyi yaşadık biz hep içimizde, aileler birbirine kötü olanlar salgın yüzünden birbiriyle konuşur oldu zorunlu olarak. Bence iyi bir tarafa getirdi onu.”
-“Bu ülkenin dışında bir yerde olsaydım pişmanlığım olurdu”
Tanülkü, “Annem 3 gün, 4 gün aynı çorbayı önümüze koyduğunda ‘yine tarhanamı’ derdik. Annem de ‘dışarıya bakın’ derdi. Anlamazdım çocukken ne dediğini. Sonra dışarıya bakmayı öğrendim, çorba içemeyen çocuklar vardı. Onun içinde onların yanında olmam gerekiyordu. Onların yanında olunca belirli açılarda yaşadım. Ama hiçbir pişmanlık duymuyorum. Eğer bu ülkenin dışında bir yerde olsaydım pişmanlığım olurdu. Bu ülkenin sıcağında soğuğunda, insanında, insanın terinde, ben kendimi buldum. Onun için hiçbir şekilde ‘keşkelerim’ olmadı.” İfadelerini kaydetti.
-“Bu ülkede devletine, milletine küsülmez”
Sinema sanatçısı Turgay Tanülkü, “Birlik olmaya çalıştık, birlikten güzel şeylerde doğuyor. 1974 yılında mesela herkes birbiriyle barışık oldu, çünkü bir Kıbrıs savaşı vardı. Şimdi evlatlarıma onu söylüyorum ben, hangi takımı tutarsanız tutun, en son milli takımı tutun derim. Çünkü bu ülkede devletine, milletine küsülmez” diye konuştu.
[caption id="attachment_2367" align="aligncenter" width="500"]
10. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü” verilen sanatçı Turgay Tanülkü, “Sinemada bir ses” adlı söyleşide sinemaseverler ile bir araya geldi.[/caption]
[caption id="attachment_2366" align="aligncenter" width="537"]
10. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü” verilen sanatçı Turgay Tanülkü, “Sinemada bir ses” adlı söyleşide sinemaseverler ile bir araya geldi.[/caption]
