malatyayenises.com - malatyagazete.com - malatyahaber.com
Malatya’da önceden aralarında husumet bulunan kişiyi öldürmekten yargılanan İyi Parti Malatya eski il Başkanı Hakan Yılmaz için esas hakkında mütalaa veren savcı kasten adam öldürme suçundan cezalandırılmasını talep ederek, tahrik indirimi şartlarının uygulanmasını talep etti.
17 Temmuz 2024 tarihinde Battalgazi ilçesi Eskimalatya Alacakapı Mahallesi Kantar Yolu üzerinde bulunan bir tavuk çiftliğinde meydana gelen olayda, İyi Parti eski il başkanı Hakan Yılmaz (58) aralarında eskiye dayanan husumetten dolayı tartıştığı Eyüp İshakoğlu’na (33) tabanca ile ateş açması sonucunda öldürmüştü.
Cinayet olayı ile ilgili davanın yargılamasına Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Tutuklu sanık Hakan Yılmaz, Denizli Cezaevi'nden getirilerek duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasını sunarak, dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre sanık Hakan Yılmaz'ın kasten adam öldürme suçunu işlediğini belirtti. Savcı, sanığın kasten adam öldürme suçundan cezalandırılmasını ve haksız tahrik indirimi şartlarının uygulanmasını talep etti.
Mağdur tarafından avukatı İzzet Ünsalan, savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Sanık tarafı, davanın başından beri olayın meşru müdafaa kapsamında gerçekleştiğini, bu kabul edilmezse haksız tahrik altında işlendiğini iddia etmiştir. Maktul tarafı, olay günü maktulün üzerinde silah olduğunu öne sürse de, maktulün üzerinde o gün silah gizleyebileceği bir giysi bulunmamaktadır. Sanık, o gün gece İstanbul’dan gelen maktulün sabah arabasına binmek isterken önünü kesmiştir. Dava boyunca olay, meşru müdafaa ve haksız tahrik şartlarına sokulmaya çalışılmıştır; ancak cinayetin öncesi ve sonrası, sanık tarafının savunmalarını doğrulamamaktadır. Olay anında maktulün, sanığı hem kolundan sürüklemesi hem de sağ eliyle silah tutması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Maktulün sol eliyle sopayla vururken sağ eliyle tişörtün altında olmayan bir tabancayı tutması mümkün değildir. Ayrıca, maktulün olaydan önce kullandığı kimyasal maddeler nedeniyle yaşadığı güç kaybı, sanığa karşı fiziksel güç kullanmasını imkânsız kılmaktadır. Maktul ve ailesi, imzalanan kira sözleşmesi nedeniyle hâlen yasal kiracı olarak görünmektedir. Sanık, 6 Şubat depreminden sonra artan kira fiyatları nedeniyle tavuk çiftliğini daha yüksek fiyata kiraya vermek amacıyla hareket etmiştir. Sanığın, sürekli görev aldığı siyasi partileri savunmalarında kullanması, algı oluşturmaya yöneliktir. Sanık, kalın bir sopayla dövüldüğünü iddia etse de, bedeninde bu tür bir darp izi bulunması gerekirdi; ancak hiçbir iz yoktur. Olayda kesinlikle meşru müdafaa ve haksız tahrik şartları oluşmamıştır.” diyerek sanığın kasten adam öldürme suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Sanık Hakan Yılmaz ise savunmasında şunları söyledi: “Şimdiye kadar verdiğim tüm ifadeleri tekrar ediyorum. Olay günü maktul, arabasından inerek bana doğru koşmuş ve fiziksel güç kullanmıştır. Sürekli uyuşturucu kullandığı için saldırgan bir kişiliği vardı. Bu şahısla yasal yollardan çok uğraştım, bir sürü ihtarname gönderdim, kira sözleşmesini feshettim; ancak ne borcunu ödedi ne de kiralarını. Cinayet sanığı olduğum için çok üzgünüm. Dosyaya giren tüm bilgi ve belgeler beni doğrulamaktadır. Bu adam bana 2,5 yıl boyunca kâbus yaşattı. Defalarca şikâyetçi oldum, ailemi ve beni tehdit ettiği için oğlumu yurtdışına gönderdim. Kendisi ve arkadaşları evimi defalarca bastı, para verdim, 28 kez şikâyetçi oldum ama bu adamdan kurtulamadım. Devlet, en son bana polis koruması verdi, evimi ekip arabası bekledi. Ben suçluyum, ben şerefsizim çünkü bu adama haraç verdim; ancak her seferinde adalete sığındım. Parti il başkanlığını bırakarak memleketi terk ettim. Ailem ve avukatım bu süreçte tehdit edildi. Olaydan önce beni arayanlar, arazilerimin satışa çıkarıldığını söylediler. Eyüp denen adam, benim arazimi bile satışa çıkarmıştı. Benim tek bir suç kaydım yok, ama bu adamın 30-35 sabıka kaydı var. Ben bu adamla mücadele ettim, kasten cinayet işlemedim. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.”
Sanık avukatı Muhammet Afşin Arıkan ise şunları ifade etti: “Maktul, sanığı defalarca tehdit etmiş ve evini basmıştır. Sanık, maktulden defalarca şikâyetçi olmuş, tehditler nedeniyle Malatya’yı terk etmiştir. Müvekkilim, maktulün her saldırısında ve tehdidinde hukuk dışına çıkmamış, her seferinde ilgili makamlara şikâyette bulunmuştur. Dosyadaki tüm deliller ve belgeler değerlendirildiğinde, sanığın eylemi meşru müdafaa sınırları içinde kalmıştır. Müvekkilim, teslim olduktan sonra hastanede yapılan muayenesinde bedeninde darp izleri tespit edilmiştir. Sanığın tahliyesini ve beraatini talep ediyoruz.”
Avukat Kaan Saler, maktulün silahlarla çekilmiş fotoğraflarının yer aldığı sosyal medya paylaşmalarını mahkemeye sunarak, “Maktulün silahsız gezdiği ve silahı olmadığı söyleniyordu, ancak silahlı çekilmiş fotoğrafları mevcut.” dedi.
Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
